18 Ocak 2018 Perşembe

BOZÜYÜK LAMUNİA

https://twitter.com/kanaryamfenerli _/\/\____________/\/\_____________ KANARYAM █▓▒░▒▓█ FENERLİ ¯¯¯¯¯¯\/\/¯¯¯¯¯¯¯¯¯\/\/¯¯¯¯¯¯¯¯¯ Bozüyük, Bilecik ilinin bir ilçesidir. Bozüyük haritası koordinatları: 39°,54',28.008'' Kuzey, 30°,2',12.0012'' Doğu olarak geçer İlçe (ekonomik, nüfus) olarak Türkiye'deki diğer bazı illerden büyük olan nadir ilçelerden biridir. Bilecik ilinin ekonomik, sosyal, siyasi kalbi konumundadır. Bozüyük, yurdumuzun birçok yöresinde olduğu gibi adını bulunduğu yerin coğrafi özelliklerinden almaktadır. Şehir merkezinin kuzeyinde ve çevresindeki tepelere göre bozkır olan bir tepe bulunmaktadır. Şehre ismini veren bu tepe bir höyük'e benzediğinden ve bozkır olduğundan şehire "BOZHÜYÜK" denilmiştir. Hüyükler yığma topraktan yapılmış yapay tepeler olmalarına karşın buradaki tepe doğal olarak oluşmuştur. Bozüyük kırgız çadırlarına verilen addır. Şehrin kuruluşu çok eski ve birçok uygarlıkların beşiği ve önemli yolların düğüm noktası olduğu için kurulduğu yerin çevresel ve coğrafi özelliğine uygun olarak Bozhüyük olarak anılmaya başlanmıştır. Türk ağız ve ses yapısına uygun olarak ve çabuk söylemeye yönelik şekilde "Bozhüyük" sözü zamanla "Bozüyük" olarak biçimlenmiştir. Kaybolan "H" harfi yerine yine Anadolunun birçok yerlerinde bulunan hüyükler ve buna bağlı yerleşim yerlerinde aynı şekilde kaybolmuştur. Karayük, Üçüyük, Yeşilüyük vb. Yurdumuzun kuzeybatısında Bilecik ilinin ilçesidir. Kuzeyinde merkez ilçe, kuzeybatıda Pazaryeri ilçesi, Kuzeydoğuda Söğüt ilçesi, doğuda Eskişehir'in İnönü ilçesi, güneyde Kütahya'nın merkez ve Tavşanlı ilçeleri, güneybatıda Domaniç ilçesi ve batıda İnegöl ilçesi ile komşudur. İlçenin yüzölçümü 928 km2 olup, denizden yüksekliği 740 metredir. Yükseklikler genellikle ilçenin bat ve güneybatısında yer alır. Batı da Yirce dağında Üçtepeler in yüksekliği 1790 metredir. Güneybatıda Kala dağının yüksekliği ise 1906 metredir. Doğuda Metristepe 1307 metre, batıda Çamyayla tepesi 1322 metre, Güneyde Kandilbayırtepesi 1320 metre ve kuzeyde 900 metre ile Kızıltepe ilçenin yükseltilerini oluştururlar. Kızıltepe ve Boztepenin güney eteklerindeki neojen çanağının yanından uzanarak yaklaşık 60 km²'lik bir alanı kaplayan Bozüyük ovası, kuzeybatıda daralarak Karasu vadisine uzanır. Ova, güneyde genişleyerek, bir yandan İnönü - Kandilli düzlüğüne, diğer yandan Karaağaç ve Akpınar köylerinin kuzeyindeki sırtlara kadar devam eder. Ova 3. zaman neojen kayalarla örtülüdür. İlçenin güneybatısında yer alan Kömürsu ve Batan yaylaları ilçenin belli başlı yaylalarıdır. Dikilitaş Deresi--Akpınar köyünün kuzeyindeki Hüsümler ovasındaki Sazpınar kaynaklarından çıkan dere doğu - batı yönünde akışını sürdürerek Bozüyük içinden geçer, Bursa yol kavşağında Karasu ile birleşir. Karasu--İlçenin Bozalan Köyü yakınından doğan Karasu, Bozüyük'ten Dikilitaş deresini alıp, Ankara İstanbul demiryolunu izleyerek Pazaryeri'nden Sorgun deresini Batıdan Selöz, Hamsu, Bekdemir derelerini, doğudan Kızıldamlar çayını alır, Osmaneli yakınlarındaki Paşalar boğazından 500 metre sonra Sakarya nehri ile birleşir. Sarısu---İlçenin güneybatısındaki Yeşildağ'dan doğan sarısu, kuzeye doğru akışını sürdürür. Üzerinde Darıdere Barajı kurulmuştur. Kandilli köyü yakınlarından ilçe topraklarını terk ederek Eskişehir topraklarında Sakarya nehrinin bir kolu olan Porsuk çayı ile birleşir. Darıdere Barajı - Yapay Göl Sarısu üzerindedir. Taşkınları önlemek ve sulama yapmak amacıyla inşa edilip 1976 yılında işletmeye açılmıştır. Baraj, toprak dolgu tipindedir. Barajın temelden yüksekliği 33,40 metre, depolama hacmi ise 35 milyon m³ olup, göl alanı 245 hektardır. iklimi ve bitki örtüsü--Bozüyük, Ege Bölgesi sınırlarında kalan Kütahya sınırındaki küçük bir bölge hariç Marmara Bölgesi sınırları içinde kalır. Ancak İç Anadolu Bölgesi'nde görülen karasal iklimin etkisi altındadır. Kışları oldukça soğuk ve yağışlı,yazları sıcak ve kuraktır. Yağışlar genellikle kış aylarında ve kar şeklinde olmaktadır. Don ve kırağı olayının fazla olduğu aylar, Ocak ve Şubat'tır. Don ayları Kasım ayı ortalarında başlar Nisan ortalarına kadar devam eder. Dağlık alanlar genellikle koruluk durumundaki ormanlarla kaplıdır. Bu ormanlarda 1000 metreyi aşan bölümlerdeki egemen ağaç türleri karaçam, kayındır. Platolar üzerinde yer yer topluluklar oluşturan karaçamlara karşın daha alçak kesimlerde kızılçam ve meşe türlerine rastlanmaktadır. Yirce dağının 1500 metreyi aşan kesimlerinde köknar türleri ile birlikte ardıç ağaçlarıda yer almaktadır. Alçak ve düz alanlarda otsu bitkiler ile çalılıklar görülür. Tarih--Bozuyuk topraklarinin M.O.3000'li yillarda yerlesime acildigini cesitli kaynaklardan ogrenmekteyiz. Sosyal anlamda ilk yerlesimin ise bugunku Sogukpinar Camii - Kapali carsi - T.C.D.D. istasyonu ucgeninde M.O. 750 yilinda Frigler'in egemenliginde iken kuruldugu bilinmektedir. Bu bolgeye ait ilk isim M.O.600'lu yillarda LAMUNIA olarak Lidyali'lar tarafindan kullanildi.Bizanslilar'in bolgeye hakim olduklari M.S 395 yilina kadar 995 yil boyunca LAMUNIA olarak anildi. Bizanslilar'in hakimiyetine girdikten sonra 1525 yilina kadar yerlesim birimi olarak kullanilmayan bu bolge, cevre koy ve mezralardaki halkca adi kisaltilarak Mina olarak anildi. 1200 yil boyunca kullanilmamasi burayi toprak altinda birakarak bir hoyuk (kulturlere ait kalintilarin bulundugu toz ve topraktan olusmus tepe) haline getirdi. Bundan sonra buraya en yakin yerlesim, bolgenin guneydogusunda simdi Kumral Abdal (dede) turbesinin bulundugu yere Seyh Edebali'nin muridi olan Kumral Abdal'a (asil adi Turgut) M.S. 1300'lu yillarda Osman Gazi'nin bir zaviye yaptirmasi ile baslar. Bu donemde adi Ermeni Derbendi'dir. 1525 yilinda Guzelce Kasim Pasa tarafindan 4 buyuk koyun (Ariklar, Atkaydi, Manisar, Saray) ortasina Kasimpasa Camii'nin yapilmasi ayni bolgede cevredeki 4 koy ve 18 mezradan gocler ile tekrar yerlesime acilir ve kuzeybatidaki Boz (gri) renkli yukseltiden dolayi Bozhoyuk olarak anilmaya baslar. Zamanla Bozoyuk ve Bozuyuk olarak adi degisir.

Lamunia Kenti'ne ne oldu ?

Lamunia Kenti kalintilarinin buyuk bir bolumu kasabanin tekrar insaasi sirasinda zarar gormusse de, hepsi birer hazine degerinde olan Sezar'in komutani olan Agusto'nun Buyuk kizi II.Faustina'nin sarayi, Kutuphane ve hukumet binasi'nin kalintilarinin 1800'lu yillarin sonlarinda yapilan demiryolu insaati sirasinda Alman, Yunan ve Fransizlar tarafindan sokulerek yurtdisina kacirildigini bu ulkelerdeki arkeolojik kaynaklardan ogrenmekteyiz. Bugun bu sehre ait tek somut belge Almanya'nin Aachen Kentindeki Sudwig Arkeological Museum'da sergilenmekte olan 105x150 cm. ebadinda ceviz agacindan satih uzerine yagliboya olarak yapilmis Lamunia Kenti'nin tablosudur.Ne kadar yazik ki biz bu tablonun bir kopyasina Almanlar'a 3,95 dolar odeyerek sahip olabiliyoruz!. ülkemizin üç metropol şehri olan İstanbul, Ankara ve İzmir'in ortasında bulunmaktadır. Eski adı ' Lamunia ' olan Bözüyük, bugünkü adını görünüşü boz renkte olan , höyüğe benzeyen, şehrin kuzeybatısında bulunan tepeden almıştır. Tarihte sırasıyla Friglerin, Perslerin, Roma İmparatorluğu'nun ve daha sonra da Bizans İmparatorluğu'nun egemenliğine girmiş, Selçukluların Anadolu'yu işgalinden sonra Bozüyük, Sultaneli Uç Beyliği'ne bağlı bir nahiye olmuştur. Sultanönü, Osmanlı sınırlarına katılınca önce Söğüt'e; Ertuğrul Livası kurulunca Söğüt'ün nahiyesi olarak bu livaya bağlanmıştır. Kurtuluş Savaşında Batı Cephesi komutanlığına bir süre cephe karargâhlığı yapan Bozüyük, İnönü Savaşları sırasında işgale uğramış; 4 Eylül 1922'de kahraman Türk ordusu bu ilçemize ebedi bağımsızlığını kazandırmıştır. 1926 yılında da Bilecik'e bağlı bir ilçe olmuştur. İlçeye can veren Karasu üzerindeki alabalık tesisi, ilçe ekonomisine katkı sağlamıştır. Adını, Türklerin en eski atası olan Oğuz Hanın oğlundan alan Dodurga'daki Baraj Gölü'nde de sazan tatlı su balığı bulunmaktadır. Seramik cenneti Bozüyük, Türkiye seramik üretiminin % 30'unu karşılamaktadır, farklı sanayi kollarıyla da önde gelen ilçelerimizden biridir. Bozüyük ve çevresi Kurtuluş Savaşı'nda harp sahasıydı. Bu sahanın insanları yaşlısıyla, genciyle, kadınıyla bu savaşa katılmış, hiçbir millete nasip olmayacak bir kahramanlık ve özveri örneği göstererek birçok şehit vermiştir. Asya ile Avrupa arasında doğal bir köprü görevi gören Anadolu'nun hemen her köşesi bu önemle jeopolitik konumu nedeniyle, ilk çağlardan bu yana hareketli ve zengin bir tarihe sahiptir. İlkçağlardan beri bu bölgede sırasıyla Hititler'in, MÖ 1200 yıllarından sonra balkanlardan gelen Frigyalılar'ın bölgeye egemen olduğu şimdiki İçköy, Yaylacık ve Manişar olarak adlandırılan kesimlerde tarihi Mina şehrinin kurulmuş olduğunu antik kalıntılardan anlaşılmaktadır. Bölgedeki yaklaşık 600 yıllık Frig egemenliğine doğudan kafkaslardan gelen Kimmerler son vermişlerdir. Kimmerlerin yaklaşık 1 asırlık egemenliğine de batıdan gelen Lidyalılar son vermiştir. Bundan sonraki asırlarda sırasıyla bölgeye doğudan gelen Persler ile batıdan gelen Büyük İskender komutasındaki Makedonyalılar egemen olmuştur. İskender imparatorluğu parçalanınca bölgede uzun yıllar bu imparatorluğun parçası olan Bitinyalılar yaşamıştır. Sonraları Roma İmparatorluğu egemenliğine giren bölge M.S. 395 yılından sonra Doğu Roma yani Bizans egemenliğine katılmıştır. Bu yıllarda Bozüyük'ün adının lamunia olduğunu bilinmektedir. 600 - 720 yılları arasında bölge, İstanbul'u almak için gelen Arap Emevi kuvvetlerinin geçit yeri olmuştur. 1071 yılında doğudan gelen Selçuklu Türkleri'nin Malazgirt Savaşı sonucu, Bizans İmparatorluğuna yenilgiye uğramasıyla Bozüyük ve çevresi Selçuklu Türkleri'nin egemenliğine geçmiştir. Bundan sonra da bölge sık sık el değiştirmiştir. Daha ilerki yıllarda (MS 11. asır ve daha sonra) haçlı seferlerinde özellikle 1. Haçlı seferinde bölge zaman zaman Hristiyanla Müslümanlar arasında el değiştirmiştir. Bu konudaki en yakın tarihi olay Eskişehir yakınlarındaki 1097 yılında yapılan Haçlı komutanı Godefdoit ile Selçuklu Hükümdarı Kılıçarslan arasındaki Dorylaion savaşıdır. Selçukluların Anadolu'ya egemen olması ile birlikte Bozüyük Sultanönü uç beyliğinin bir Kariye'si (köy) idi. Selçuklu hükümdarı II. Gıyasettin Mesut'un 1289 taihinde Osman beye gönderdiği 2. menşurunda Eskişehir'den Yenişehir'e kadar olan bölgeyi bir sancak kabul edip Osman beye vermesiyle Bozüyük'te o tarihten itibaren Osmanlı egemenliğine girmiştir. 1525'ten önce bugünkü Bozüyük'ün yerinde Çayköy, Arıklar, İçköy ve Atkaydı köyleri bulunmaktaydı. Osmanlı devletinde gerek sınırlarda savaşan orduların, gerekse cepheye giden orduların yol boyunca beslenmesini de halka yüklemiştir. Bu amaçla ordunun hareketinde önce izleyeceği askeri yol, kısa bir süre için dinleneceği noktalar belirlenmekte ve bu yerlerde ordunun yiyecek ve yem olarak kullanacağı zaire miktarı saptanarak kadınlardan bunları sağlaması istenmekteydi. Kanuni Sultan Süleyman'ın Bağdat seferine çıkacak Kasım Paşa komutasındaki ordusunun Bozüyük'te konaklayacağı haberi gelince, ordunun ihtiyacı olan erzak karşılanır. Kasım Paşa bu yardımlardan çok memnun kalır. "Eğer savaşı kazanıp dönersem bu dört köyün ortasına bir cami yaptıracağım." der. Savaştan zaferle dönen komutan sözünü tutup cami ve külliyeyi (han, hamam, yemekhane, sıbyan mektebi gibi eklentileri) 1525 - 1528 yılları arasında yaptırır. Cami ve külliyenin yapılmasıyla birlikte bu dört köy halkı birer ikişer şimdiki Kasımpaşa Mahallesinin bulunduğu yerde toplanarak bu günkü BOZÜYÜK'ü oluştururlar. Bozüyük uzun yıllar Sultanönü sancağının Kariyesi durumunda kalmıştır. 93 Harbi diye bilinen 1877 - 1878 Osmanlı - Rus savaşlarından sonra Balkanlardan kaçarak Anadolu'ya göç eden Türklerin büyük bir bölümünün Bozüyük'te yerleşmeleri sağlanınca nüfus artmış, daha sonra bucak ve belediye kurumları kurulmuştur. Bozüyük'ün bucak durumuna getirilmesinin ilginç bir öyküsü vardır. Rivayete göre Bozüyük'ün ileri gelenleri buranın bucak olması için aralarında anlaşarak İnönü bucak müdürünü kaçırmayı planlarlar. Daha önceden müdürün oturacağı resmi dairesi ve evi hazırlanır. Bir gece geç saatlerde atlı arabalarla İnönü'ye giderek bucak müdürünü kaçırıp Bozüyük'e getirirler. Ertesi gün müdürün kaçırıldığını anlayan İnönü'lüler durumu yetkililere bildirirler. yetkililer bu duruma çok şaşırır. Çünkü böyle bir olay o zamana kadar ne duyulmuş ne de görülmüştür. Bir taraftan da Bozüyük'lülerin bu hareketi çok hoşlarına gider. İnönü'lülere yeni bir bucak müdürü sözü vererek kaçırılan müdürün Bozüyük'te kalmasını sağlarlar. Bu olaya kadar Söğüt kazasının İnönü bucağına bağlı köydü. Böyle bir yöntemle bucak merkezi olan Bozüyük, önce Söğüt'e bağlandı. 1885 te Ertuğrul livası kurulunca Söğüt'ün bucağı olarak bu livaya bağlandı. 1924'te iller teşkilatının kurulması ile Söğüt'e bağlı bucak olarak Bilecik iline bağlandı. 1926'da İnönü bucağını kapsayacak biçimde, Bilecik'in ilçesi olmuştur. 1963'e kadar Bozüyük'ün bucağı olan İnönü, o yıl Eskişehir'in merkez ilçesine bağlanmış, sonunda 1987'de Eskişehir'in ilçesi olmuştur. 1995 yılında Söğüt'e bağlı Düzdağ, 1997 yılında yine Söğüt'e bağlı Metristepe (Doruk) köyleri Bozüyük'e bağlanmıştır. Kurtuluş savaşında batı cephesinin ilk kuruluş günlerinde (18 Haziran 1920) Bozüyük bir müddet cephe karargahı olmuş ve halkın gösterdiğivatan sevgisi ve fedakarlıkla 1920 Haziranında başlayan ve Bursa'nın düşmesiyle sonuçlanan ilk düşman taarruzunun Eskişehir'e doğru ilerlemesini durdurmakta ordumuz için bir dayanak olmuştur. 1. ve 2. İnönü Savaşlarında, 9 Ocak 1921- 14 Mart 1921, 26 Mart - 1 Nisan 1921 arasında kısa süreli Yunan işgaline uğrayan Bozüyük, 12 Temmuz 1921'de 3. kez Yunan işgaline uğramış, 4 Eylül 1922'de harap bir halde işgalden kurtulmuştur. Tarih öncesi çağlardan kalma eserler-Bozüyük’ten çıkan tarihi eserleri Bozüyük tarihini özetlerken belirtmiştim. Küçük Höyük kazısında Toprak Seramik Fabrikası temellerinden çıkan eserler.Tunç devrine ait olduğu kazıyı yapan Arkeologlar; Dursun Çağlar ve Kıymet Tuna tarafından ifade edilmektedir.Bundan 5000 yıl öncesine ait.:. 150 Adet küp mezar ve 50 Adet sandık mezar bulunmuştur. İçlerinden 1000 civarında çeşitli eşyalar çıkmıştır.Eserlerin mahiyeti şöyledir:Gaga ağızlı testiler, seramik kaplar, kâseler, çanaklar, emzikli kaplar,bronz iğneler,altın kolyeler, bronz bilezikler,pişmiş toprak eşyalar,taş baltalar vesaire.-Geçmişten günümüze Bozüyük kitabıına 56-66 sayfalarına bakınız Çeşitli şekillerde müzelere intikal etmiş olan eserler.Lahit kapağı,vaftiz teknesi Zeus başı,kapaklı istavroz,koku şişesi,kandil,taş yazıtlar ve ileri roma devrine pişmiş topraktan mezarlar vesaire. Bozüyük kitabının 66-72 sayfalarına bakınız. Yeni adliye binası güneyine denk gelen ve çevre yolu kenarında birkaç tane taş mezar mezar soyguncuları tarafından açılmış. Ancak bir şeyler çıkıp çıkmadığı konusu bilinmiyor. Soğukpınar camisi civarında bir höyük bulunmaktaydı. Demir yolu inşaatı esnasında höyük açılmış, içinden çok sayıda eşyalar çıkmıştı.Bu eşyalar Almanya Berlin müzesindedir.Bozüyük kitabının 63-65 sayfalarına bakınız. Frikyalılar tarafından Şimdiki Bozüyük’te kurulmuş tarihi Lamunya şehrinin ihtiyacını karşılamak için yapıldığı tahmin olunan Höyük’ün üst kısmında taş oyma iki sarnıç bulunmaktadır. 1554 yılında Bozüyük’ten geçen Chiselin Busbecq’in yazdığına göre: Kışın sarnıçlara kar basılıyormuş Oradan kanalla yol kenarına getirilmiş çeşme yapılmış. Kandilli köyünde kale kalıntıları,Saraycık köyünde saray ayağı ve kalıntıları, Kozpınar köyünde hisar kalıntısı,Ayvalı köyünde Manastır kalıntısı, Günyarık köyünde Ören yeri kalıntıları bulunmaktadır. Selçuklulardan kalma eserler;-Bu döneme ait pek eser ler yoktur. Kümbet: Mimari yapısına bakarak Selçuklular dönemine ait olduğunu ileri sürenler vardır. Kasımpaşa camisi külliyesine dahil olduğu da söylenir. Çeşitli amaçlarla kullanılmıştır. Şu anda harap bir haldedir,Koruma altındadır.Restöre edilmeyi beklemektedir. Osmanlılardan kalma eserler: Kasımpaşa Camisi ve İmareti Mahiyeti: Bozüyük’ün incisi ve gururudur.İlk devir Osmanlı camilerine benzemektedir.Cami ve İmaret külliyenin ayakta kalan kısımlarıdır.İkisini birlikte ele almak gerekir. Cami:Küçük ölçekli ve kare planlıdır.Dıştan dışa 17,15x 17,15 m. ebadındadır.Duvar kalınlıkları 1,65 metredir. Düzgün kesilmiş kırmızı ve beyaz taşlar kullanılmıştır.Tek kubbelidir. Yalnız son cemaat yeri üç kubbelidir.Kubbeler kurşunla kaplıdır.Tek minareli ve tek şerefelidir. Sanat değeri her yönü ile çok yüksektir.Mermer ve taş işçiliği ve süslemeleri ile mimari durumu,Çini süslemeleri,Kalem işçiliği,tahta ve sedef işlemeleri ve vitray süslemeler bir birlerini tamamlayan uyumlu renk cümbüşü oluşturmaktadır. İmaret: Caminin 20 metre batı tarafında bulunmaktadır.42,15x8,90 m. ebadındadır. Dört kapı ve üç penceresi vardır.Birde mazgal türü aydınlatma yeri vardır.Yapının tam orta yerinde sekizgen biçimli aydınlatma feneri bulunmaktadır. Tuğlalar yapıyı çepe çevre sarmaktadır. Saçak altında beş sıra halinde süsleme elemanı olarak kullanılmıştır. Gerek cami ve gerek imaret zaman zaman onarım görmüştür. Medresesi, hamamı,sübyan mektebi,Kervan sarayı,Meşruta binaları,orijinal şadırvan ve helaları yok olmuş kısımlarıdır Yaptıran Kişi: Kanuni Sultan Süleyman’ın Rodos seferi esnasında Caminin şimdi bulunduğu yer de mola verdiği.Kasım Paşanın:Savaştan muzaffer dönersek buraya bir cami yaptıracağım dediği ve adağını yerine getirdiği hep anlatılır.Hemen belirtmek istiyorum.Aynı zamanda yaşamış.Vezir olan camiler yaptırmış iki seçkin Kasım Paşa vardır.Biri Cezeri Kasım Paşa, diğeri Güzelce Kasım Paşadır. Camiyi yaptıran paşanın hangisi olduğu net olarak belli değildir. Caminin Mimarı Cami kapısının üzerindeki kitabeden anladığımıza göre 1525 te başlayıp 1528 de bitmiştir. Ancak mimarından adı geçmiyor. Babadan oğla halk söylemi Mimar Sinan yaptırmıştır denilmekte ise de yapılış tarihi Mimar Sinan’ın Ustası da olan Mimar Acem Ali olması ihtimali daha yüksektir. Cami Bozüyük’ün kurulmasına vesile olmuştur. Cami ilk inşa edildiği 1528 yılında Bozüyük henüz yerleşim yeri değildi. Osmanlı teni yerleşim yerleri kurmak istedikleri yerlere Külliyeler yaptırmaktaydılar. Kasımpaşa külliyesi içinde Kırklar medresesi de vardı..Bu gün kü mana ile Üniversite kurulmuştu. Etrafına çok sayıda kanun kaçakları,haydutlar yerleştirilmişti. Etrafta bulunan Arıklar, Manişar, Aktaydı, İçköy gibi yerleşim yerleri de zamanla buraya taşınarak Bozüyük kurulmuş oldu. Estetiğinden, güzelliğinden hiçbir şey kaybetmemiş olan cami Bozüyük’ün incisi ve gururudur.Halen hizmet vermektedir. Zaman zaman bazı onarımlar da görmüştür.bakınız.Bozüyük’te Kasımpaşa Camisi isimli kitab Devlet Demir yolları İstasyon Binası ve Demir yollarına ait kumpanya binası Bu binalar demir yolu inşaatı esnasında almanlar tarafından yapılmışti.Kumpanya binaları dört tane idi. Halen bir tanesi ( Süleyman Bey evi) orijinal şekli ile ayaktadır. Cumhuriyet dönemi eserler: Atatürk Köşkü İbrahim Bey tarafından Atatürk için Muratdere ormanlarında Gülalan mevkiinde yaptırılmıştı. İbrahim Bey Köşkü Bozüyük’e batı cihetinden girişte Höyük’ün dibinde bulunmaktadır. Atatürk İlk Öğretim Okulu Bozüyük’te ilk açılan bir ilk okuldur. Köprülü Noman Ağanın evi Günümüzde Çim Se İş sendika binası olark kullanılmaktadır. İslam Ağanın evi Bir nolu sağlık ocağının hemen karşısında bulunmaktadır. Röstöre edilmesi gerekir. Koruma altındadır iki katlı birkaç ahşap ev İlk Saz Bozüyük´te ilk oyma sazı yapan Fehim Özek´tir.Kasımpaşa Camiinden kesilen bir dut ağacını satın alarak oyma yöntemiyle dört adet cura yapmıştır.İlk defa yaprak saz yapıp çalan Goca Fadime´nin Ahmet Aga´dır.En güzel saz çalan da Umman´ların Mehmet Aga´dır.Saz deyince bu iki isim akla gelirdi. İlk Lise Basketbol Takımı Bozüyük´te ilk Okul Basketbol takımı Bozüyük Lisesinde kurulmuştur.Okulun Beden Eğitimi öğretmeni Mustafa Bahadır önderliğinde oluşturulan takım birçok başarılara imza atmıştır.Fotoğrafta görülen Okul Müdürü merhum Ahmet Orhun´da Bozüyük Lisesinin unutulmayan müdürüdür. Atatürk ün ilk gelişi Gazi Mustafa Kemal Atatürk ilk defa Bozüyük´e Cumhurbaşkanı olarak 20.Mayıs.1926 tarihinde gelmişlerdir.Bozüyük´lüler treni çiçeklerle ve bayraklarla çoşku içinde karşılamışlardır. İlk Tren Bozüyük´ten ilk tren 25.Kasım.1892´de geçmiştir. İlk Mehter Takımı Kurtuluş Savaşı sırasında Türkiye´de ilk mehter takımı Asteğmen Halil Nuri tarafından Bozüyük´te kurulmuştur.Aynı zamanda bir din adamı olan Halil Nuri,20 Ağustos 1920´de Kasımpaşa Camiinin duvarına "Müslümanlar beklediğiniz kıyamet günü bugünlerdedir;birleşelim kurtuluruz"yazısını beze yazarak asmıştır. İlk Bayan Belediye Başkanımız İlk ve tek Bayan Belediye Başkanı Güner Tarba´dır. İlk Bayan Milletvekili İlk ve tek Bayan Milletvekilimiz Diş Hekimi Sebahat Vardar´dır. İlk Camii Bozüyük´te yapılan ilk camii Kasımpaşa Camiidir.(1525-1528) İlk İstiklal Savaşı Kurtuluş Savaşı ilk Bozüyük´te başladı. 1.İnönü zaferi(11.01.1921),2.İnönü zaferi(01.04.1921),Bozüyük´ün kurtuluşu (04.09.1922)dir. Bozüyükte Açılan İlk Okul Cumhuriyet döneminde ilk açılan okul Atatürk İlkokuludur. (1925) İlk Kaymakam İlk Bozüyük Kaymakamı Vekili Raif Beydir.(1926)Asaleten Burhanettin Bey(1927),Rıdvan Bey (1928) ilk Bozüyük Kaymakamlarıdır. İlk Elektrik Bozüyük´e kurulan Türbün ile Bozüyük´e elektrik Eskişehir´den 4 yıl önce gelmiştir. İlk Spor Kulübü Bozüyükspor 1973´de kurulmuştur.Bozüyük´te ilk Spor Kulübü 1926 yılında Bozüyük Gençlik adı ile kurulmuştur. İlk Sinema Bozüyük´te ilk açılan sinema Lale Sinemasıdır. İlk Doktor Bozüyük´te bilinen ilk Doktor Münir Derman (Deli Doktor) dır.İsmail Bakkalcıoğlu´da halkımızın unutamadığı Doktordur. İlk Hastane Eski adıyla Bozüyük SSK hastanesi olan şimdiki Devlet Hastanemiz tüm Türkiye´de İSO9000 Kalite belgesi alan ilk SSK hastanesi olmuştur.Aynı zamanda diyaliz ünitesi,doğumhanesi ve tüm odaları Bozüyük halkı tarafından yapılan ilk hastanedir. İlk Seramik Fabrikası Bozüyük Sümerbank Seramik Fabrikasının temeli 15.07.1962 de atılmıştır. İlk Kütüphane Bozüyük´te ilk Kütüphane 29.10.1956 tarihinde açılmıştır İlk Bozüyük Kitabı İlk Bozüyük Kitabı 1953 de Bozüyük Orta Okul Beden Eğitimi Öğretmeni Ziya Işıldak tarafından yazılmıştı. İlk Gazete Bozüyük´de ilk matbaa 1942 de Hulusi Timur tarafından kurulmuş,1 Mart 1947´de de ilk gazete aynı şahıs tarafından basılmıştır. İlçe nüfusunda 1940’lardan itibaren devamlı bir artış olmuştur. Ancak Pazaryeri ve İnönü’nün Bozüyük’ten ayrılmasıyla nüfusta bir azalma olmuştur. 1970’li yıllarda sanayinin gelişmesiyle ilçe merkezinde hızlı bir artış meydana gelmiştir. Bu artış genelde köylerden merkeze göçlerle ve yurt içinden iş bulmak için gelenler sebebiyle yaşanmıştır. 2000 yılı nüfus sayımına göre ilçe merkezinin nüfusu 47.469, köylerin nüfusunun toplamı 13.394 ve toplam ilçe nüfusu 60.863’tür.Merkezdeki nüfusun 24.319’u erkek, 23.150’si kadındır. İlçe merkezinde hane sayısı 2.519 olarak belirlenmiştir. İstihdam durumuna gelince 11.175 erkek ve 2005 kadın olmak üzere 13.180 kişi istihdam edilmektedir.(2000 yılı sayımlarına göre.) Eğitim durumu da şöyledir. okur yazar olmayan 2769 kişi olup bunun 2.067’si kadın 702’si erkektir. Geri kalan okuma yazma bilen nüfustan 7.890’ı okuma yazması olan fakat bir okul bitiremeyenler, 16.437’si ilkokul, 2.297’si ilköğretim okulu, 3.881’i ortaokul,7.168’i lise ve dengi okul, 2.121’i yüksek okul ve fakülte mezunlarıdır. İlçede okul durumu:1 adet anaokulu,22 adet ilköğretim,11 adet lise ve dengi okul, 1 adet yüksekokul,3 adet özel dershane, 2 adet sürücü kursu ve 5 adet yurt bulunmaktadır. İLÇEDE YERLEŞME MANAVLAR: Bozüyük’ün en eski sakinleridir. Köklü gelenek ve görenekleri vardır. Bozüyük içinde yoğun olarak Kasımpaşa Mahallesi’nde ikamet ederler. Bozüyük dışında Dodurga, Yeniüreyil ve Günyarık manav köyleridir. Bozüyük’ün kurucu aileleri arasında Askerametler, Azerler, Bakkalcılar, Başollar, Berberler, Bayramlar, Bölükler, Çırbınlar, Cızıklar, Celler, Çakırlar, Çomalar, Çiloğlanlar, Çakırçavuşlar, Demirciler, Deloğlanlar, Delametler, Delhaliler, Dikiciler, Emetliler, Fıçıcılar; Gagalar, Gazdervişler, Gavaslar, Hacıtopallar, Habibler, Hancılar, Hacacıklar, Hacıabdinler, Hacı İbramlar, Kâhyalar, Kapsızlar, Kavcılar, Karagözcüler, Kırişler Kuşçular, Kürkçüler, Kurtametler, Kuyucular, Karaoğlanlar, Kösevililer, Kısakadirler, Kıvrıklar, Kösemenler, Kıtırlar, Lamloplar, Mıratlar, Müezzinler, Nalbantlar, Nebiler, Pateller, Petişenler, Pamuklar, Paşalılar, Saraylılar, Sarılar Topçular ve Zeybekler yer alır. Lakaplar tetkik edildiğinde mesleklerini lakap olarak almış olanların çoğunlukta olduğu görülmektedir. Manavlar gerek gelenek ve görenekleriyle ve gerekse ağızlarıyla Türk kültürünü en güzel şekilde yansıtmaktadırlar. YÖRÜKLER: Orta Asya’dan değişik zamanlarda çıkmışlardır.Yakın zamanlara kadar yaşamlarını konar-göçer olarak sürdürmekteydiler.Çadırını kurduğu yer Yörük’ün sayılırdı.Yaz aylarında yaylaya çıkma geleneği vardı.Hayvancılıkla geçinirlerdi.Hayvanların duruşundan ve yıldızların görünüşünden çok iyi hava tahminleri yapmaktaydılar.Yaşam tarzlarına uygun olarak gelenek ve görenekleri vardı..Bozüyük’te; Muratdere, Yörükçepni, Aksutekke, Eceköy, Aşağıarmutlu, Bozalan, Çaydere, Darıdere, Kapanalan, Kızılcapınar, Kızıltepe ve Kuyupınar belli başlı Yörük köyleridir.Bozüyük içinde de zamanla bu köylerden gelerek yerleşmiş olan çok sayıda Yörük vardır. ÇERKEZLER: Kafkasya’dan 1864 yılında göç etmek zorunda kalarak Balkanlara yerleşmişlerdir. Plevne harbinde aktif olarak savaşa katılmış, savaşın kaybedilmesi üzerine yine zorunlu olarak göç ettirilmişlerdir. Bu defa Marmara denizinin doğu ve güneydoğu kısmına yerleştirilmişlerdir. Bozüyük’te; Akçapınar, Alibeydüzü, Yeniçepne, Poyra, Akpınar, Düzdağ, Kovalıca, Karaağaç, Karaçayır köylerini kurmuşlardır. Köklü geleneklere sahiptirler. Köylerde toplu halde yaşadıklarında yaşam tarzlarını aynen sürdürmüşlerdir. Ancak 1970’li yıllardan başlayarak köylerden Bozüyük ilçe merkezine ve Eskişehir il merkezine iş nedeniyle taşındıklarından köylerdeki nüfus azalmış, şehir merkezinde nüfusları artmıştır. BALKAN GÖÇMENLERİ (Muhacirler): Osmanlı Devleti’nin gerileme ve çözülme dönemine girmesiyle Balkanlardan rücu eden Türk ve Müslüman topluluklarıdır. Plevne harbinden başlayarak Türkiye’ye aralıklarla göç yaşanmıştır. Bozüyük’te: Akçapınar, Poyra, Yeniçepne, Akpınar, Kovalıca ve Karaağaç gibi Çerkez köylerine dahil olmuşlar ayrıca Çamyayla, Delielmacık, Hamidiye, Kandilli, Karabayır, Kozpınar, Metristepe, Osmangüzle, Revnak, Saraycık, Camiliyayla, Cihangazi, Çoçapınar, Dombayçayır, Düzağaç, Erikli, Gökçeli, Göynücek, Ketenli, Osmaniye, Yenidodurga ve Yeşilçukurca köylerini kurmuşlardır. Köklü gelenek ve göreneklerinin yanı sıra bahçe işlerinde çok becerikli ve bilgilidirler. ARNAVUTLAR: Balkan göçmenleri ile birlikte 93 harbi dediğimiz 1877-78 harbinden sonra peyder pey çeşitli tariklerde kasabamıza göç etmişlerdir.Orman ve kerestecilikle uğraşılı olmaları göçlerini Bozüyük’e yönlendirmiştir. TATARLAR: Tatarlar da Kırım ve Tataristandan Osmanlı rus harbi sonrası ve Bolşevik ihtilalinden sonra Bulgaristana oradan da anadoluya göç gelmişlerdir ROMANLAR: Bozüyük’te 200–250 aile vardır. El sanatlarında oldukça başarılıdırlar. Esnaflık, Ticaretle ve hayvancılık ile uğraşırlar. .Eskiden konar göçer olarak yaşarlardı.Günümüzde yerleşik olarak yaşamaktadırlar. DADAŞLAR: Erzurum, Bayburt, İspir yöresinden gelip Bozüyük’ün Akpınar, Kovalıca ve Karaağaç köylerine yerleşmişlerdir. Bir kısmı da Bozüyük içine yerleşmiş olup ticaret ve esnaflıkla uğraşmaktadırlar. Çoğu sanatkâr olup çalışkan insanlardır. KÜRTLER: Doğu illerinden Anarşi ve terörden kaçan ve gelişen kasabaya iş ve aş aramaya gelip kalıcı yerleşimlerini İçköy yaylacık Baharözü ılgınlı mevkiine ve kasabaya dağınık olarak yapmışlardır. KARADENİZLİLER: Karadeniz bölgesindeki çeşitli illerden gelerek Bozüyük’e yerleşmişlerdir. Bir de dernekleri vardır. BOZÜYÜK KÖYLERİNDEN GELENLER: Özellikle 1970’li yıllardan başlayarak hız kazanmıştır. Bozüyük’ün bütün köylerinden gelerek ilçe merkezine yerleşmişlerdir. Çoğu fabrikalarda iş bulmayı amaçlayarak köylerini terk etmişlerdir. Böylece köylerde nüfus hızla azalmış buna bağlı olarak köylerdeki hayvancılık ve tarım gerilemiş, ilçe merkezinde nüfus artışı olmuştur. Toplumun statik yapısı değişmiştir. Köylerdeki yaşam tarzı örf, adet ve gelenekler büyük ölçüde unutulmuştur. İlçe merkezinde ise hepsi adeta harmanlandığından örf, adet ve geleneklerin bir sentezi meydana gelmiştir. Gençlerin büyük ölçüde okullara yönelmesi, topluma televizyon ve bilgisayarların hızla yayılması, iletişim ve ulaşımın iyice rasyonelleşmesi toplumu dinamik bir yapıya sokmuştur. Halen ilçede işsizlik var ise de organize sanayi bölgesinde yeni fabrikaların ve işyerlerinin açılmasıyla işsizlikte aşılacak ve Bozüyük gelecekte daha çok gelişecektir. Bilecik, halk oyunları ve türküleri bakımından çok zengindir. Fakat türkü ve oyunların çoğu derlenmemiş, araştırılmamış ve milletimizin beğenisine sunulmamıştır. Yörede oyunlar ve türküler iç içedir. Bütün türkülerin bir de oyunu vardır. Türkülü oyunların bazıları hem erkekler hem de kadınlar tarafından oynanır. Aşağıdan Gelen Hanım Oynasın, Kız Pınar Başında Yatmış Uyumuş, Et Koydum Tencereye gibi. Fakat, oyun figürleri ve ritmi değişiktir. Bu sebeple kadınlar ve erkekler aynı anda oynayamazlar. Erkekler daha çok şu türkülü oyunları oynarlar: Aşağıdan Gelen Hanım Oynasın, Et Koydum Tencereye Yar Geldi Pencereye, Mehmet’im Türküsü, Kâzım’ın Türküsü, Bilecik’in Altından Geçtim, Söğüt’ün Erenleri. Lefke’yi Kara Duman Bürüdü Zaptiyeler Kol Kol Oldu Yürüdü türküsü söylenerek seymen tutulur. (Erkekler kol kola girerek iki ileri bir geri yürüyerek bu türküyü söylerler.) Kadın oyunları darbuka ile oynanır. Darbukanın yanında bir grup kadın türkü söyler. Oyunlar eşlidir. Karşılıklı oynanır. Oyuncular kaşık tutan ellerini, kaşık çalarak omuz hizasından aşağıya doğru ritimli şekilde indirir ve kaldırırlar. Omuz titreterek karşılıklı gidip gelme, birbirlerinin yerine geçme, daire şeklinde olma, çökme şeklinde oynanır. Bu oturarak çöküm, dağlardaki kekliklerin sekişi gibidir. Oyunlar genel-de ağırdır, bazı yerde hızlanır. Oyunların ağırlığı ne Osmanlı kadın deyimi içindedir. Erkeklerin oyunları ise daha serttir. Sanki dövüşme gibidir. Müzik eşliğinde düşmanla savaşmaya, mücadele etmeye benzer. Düşman karşısındaki asaletini, oyunlarda gösterir efeler. Kaşıkların sesi ve savaştaki kılıçların şakırtılarını, atların nal sesini andırır. Mesela Et Koydum Tencereye oyununda savaş hali iyice bellidir. Hele ok atışları açıkça anlaşılır; yan yana sırt sırta düşmana ok atılır. Oyunlar, ağırdan başlar, yavaş yavaş hızlanır. Karşılıklı ve daire şeklinde oynanır. Yere diz vurulur, oyuncular çökerek omuzlarını birbirine vurur. O sırada kolların aldığı durum, kişinin savaşta ok atma durumu gibidir. Meydan okuyuş vardır. Bu sırt sırta vuruş, omuz omuza gelme birliğin-beraberliğin kardeşliğin ifadesidir sanki. Güçlülüğün, mağrurluğun sembolüdür. Oyunlarda çalgı olarak saz, darbuka kaval, flüt, davul vardır. Oyun esnasında oyuncular türkü söylemez; saz çalanlar oyunun türküsünü söylerler. Oyunlar, rast gele bir sırayla oynanmaz. Usta oyuncular ilk oyundan başlayıp, sırasını bozmadan son oyuna kadar oynarlar;oyun bozanlık büyük ayıptır. Oyunların sırası şöyledir: Bilecik çiftetellisi, karşılama, Bilecik zeybeği ve Söğüt’ün erenleri. Kadınlar ise aşağıdan gelen hanım oynasın, ay oğlan Tatar mısın, oğlan adı İsmail, kız pınar başında, et koydum tencereye, kralın kızı, halıyım ben (Dodurga Zeybeği), cezayeri’nin harmanları savrulur, elmalar ezik olur dalında nazik olur gibi türkülü oyunları oynarlar. Oyunlar kadın erkek bir arada oynanmaz. Kadın ile erkek tarlada, bağda, bahçede çalışmada beraberdir. Fakat eğlence oyununda ayrıdırlar. Erkek ve kadın oyunları kaşık ile oynanır. Kaşıkların sapları kesik. Uçlarında püskül olan şimşir ağaçtandır. Kadınlar manili oyunlarda kaşıksız oynarlar. Baş parmak ile orta parmağın birleştirilip aşağı, yukarı hareketi ile müzik sesi çıkartarak oynarlar. Oyun sözlerinde ise, iki elini birleştirip işaret parmakları sağ elin parmağı yukarı, sol aşağı çekilerek musiki sesi çıkartılarak oynanır İlçenin nüfusu 31.12.2010 tarihindeki ADNKS verilerine göre 66.255'dir. Bunun 57.491 'i ilçe merkezinde, 8.764'ü ise kasaba ve köylerde yaşamaktadır. İlçe merkezi altı mahalleden oluşmaktadır. İlçe bağlısı olarak merkez hariç olmak üzere ilçe merkezine bağlı; 2 belde, 44 köy ve 5 mahalleden (Dördü Dodurga'da, biri Cihangazi'de) oluşmaktadır. Yıllara göre ilçe nüfus verileriYıllarMerkezKöylerToplam 2008544421009264514 2000474691339460863 1990331621528148443 2012 Nüfus Sayımına göre : Bozüyük´ün Nüfusu : 67.752 (Köylerle Beraber) Erkek Sayısı : 34.310 Kadın Sayısı : 33.442 Bozüyük Nüfusu : 59.674 (Merkez İlçe) Bozüyük Merkezde Erkek Sayısı : 30.292 Bozüyük Merkezde Kadın Sayısı : 29.382 Bozüyük Köylerinin Toplam Nüfusu: 8.078 Bozüyük Köylerinde Erkek Sayısı :4.018 Bozüyük Köylerinde Kadın Sayısı : 4.060 Bozüyük belediye başkanları Cemalettin Köklü-- Cemalettin Köklü (d. 1923, Bozüyük) - (ö. 11 Kasım 1998), Türk siyasetçi. Ortaokul mezunudur. Müteahhitlik, Çiftçilik, Bozüyük Belediye Başkanlığı, TBMM 5.(XVI) Dönem Bilecik Milletvekilliği yapmıştır. Evli ve üç çocuk babasıdır. Bozüyükspor teknik direktörleri Faruk Sarman--i smail Ertekin Bozüyüksporlu futbolcular Mikail Albayrak--Ali Öztürk (Burdur doğumlu futbolcu)--Volkan Arslan (futbolcu)-Furkan Aydın-Nuri Fatih Aydın-Onur Bayramoğlu--Gökhan Çalışır-Cihan Gökal-Emrehan Ceylan--Soner Ergençay-Faruk Sarman--Emrah Kaya--Ahmet Kuru--Mustafa Marangoz-Mehmet Akyüz-Mehmet Bölükbaşı-Muhammed Bayır-Nuri Çolak-Onur Koçak-Ahmet İlhan Özek-Şener Özcan-Süleyman Özdamar-Okan Öztürk-Rıza Efendioğlu-İsmail Ertekin Bozüyük doğumlu ünlüler Akın Aral--Bahattin Şeker-Cemalettin Köklü--Hüseyin Kıvrıkoğlu--İsmail Selçuk Çakıroğlu Bozüyük kaymakamları Ali Akarsu--Alaettin Hüsnü Öskiper--Ömer Naci Rollas Bozüyük belde ve köyleri A Akpınar, Bozüyük Aksutekke, Bozüyük Akçapınar, Bozüyük Alibeydüzü, Bozüyük Aşağıarmutlu, Bozüyük B Bozalan, Bozüyük C Camiliyayla, Bozüyük Cihangazi, Bozüyük D Darıdere, Bozüyük Delielmacık, Bozüyük Dodurga, Bilecik Dodurga, Bozüyük Dombayçayırı, Bozüyük Düzağaç, Bozüyük Düzdağ, Bozüyük E Ece, Bozüyük Erikli, Bozüyük G Gökçeli, Bozüyük Göynücek, Bozüyük Günyarık, Bozüyük H Hamidiye, Bozüyük K Kandilli, Bozüyük Kapanalan, Bozüyük Karaağaç, Bozüyük Karabayır, Bozüyük Karaçayır, Bozüyük Ketenlik, Bozüyük Kızılcapınar, Bozüyük Kızıltepe, Bozüyük Kovalıca, Bozüyük Kozpınar, Bozüyük Kuyupınar, Bozüyük M Metristepe, Bozüyük Muratdere, Bozüyük O Ormangüzle, Bozüyük Osmaniye, Bozüyük P Poyra, Bozüyük R Revnak, Bozüyük S Saraycık, Bozüyük Y Yenidodurga, Bozüyük Yeniçepni, Bozüyük Yeniüreğil, Bozüyük Yeşilçukurca, Bozüyük Yürükçepni, Bozüyük Ç Çamyayla, Bozüyük Çaydere, Bozüyük Çokçapınar, Bozüyük BOZÜYÜK KÖYLERİ VE MUHTARLARI AKÇAPINAR CEVDET ABAZA AKPINAR BEHZAT AÇIKGÖZ AKSUTEKKE MUSTAFA GACARLAR ALİBEYDÜZÜ BAYKAN DEMİRKAN AŞAĞIARMUTLU İBRAHİM YALNIZ BOZALAN HÜSEYİN TOK CAMİLİYAYLA HÜSEYİN KELEBEK ÇAMYAYLA İBRAHİM YILMAZ ÇAYDERE EMİN HORASAN ÇOKÇAPINAR AHMET TAM DARIDERE NAİF ÇELİK DELİELMACIK CENGİZ DİNÇ DOMBAYÇAYIRI RAFET CİN DÜZAĞAÇ RECEP BAYRAK DÜZDAĞ ENGİN DEMİRLİ ECEKÖY VELİ VAN ERİKLİ İSLAM AVCI GÖKÇELİ ALİ DOĞAN GÖYNÜCEK CEMİL KAVAK GÜNYARIK RİZA ÇAKIR HAMİDİYE SEZAİ ÇETİN KANDİLLİ NECATİ POYRAZ KAPANALAN ALİHAN ŞENKAYA KARAAĞAÇ AHMET TURAN KARABAYIR HASAN ÖZKAN KARAÇAYIR HAYRETTİN YILMAZ KETENLİK SALİM ATAK KIZILCAPINAR HASAN KARAKAYA KIZILTEPE ŞÜKRÜ SOYLU KOVALICA İSABALİ YILMAZ KOZPINAR İSMAİL SEVİM KUYUPINAR MECİT ARICI METRİSTEPE OSMAN ÖZEN MURATDERE İSMAİL KURT ORMANGÜZLE KERİM ALTIN OSMANİYE HASAN AKIN POYRA MUHTEREM BORA REVNAK İBRAHİM KUŞ SARAYCIK MUSTAFA ŞAHİN YENİÇEPNİ TEMEL KILAVUZ YENİDODURGA MUSTAFA TERLE YENİÜREĞİL İBRAHİM TOKUL YEŞİLÇUKURCA AHMET ERİK YÜRÜKÇEPNİ BİLGİ ÖZTÜRK Bilecik milletvekilleri 1.DÖNEM H Halil Işık (milletvekili) Hamdi Aksoy M Mustafa Kemal Güney N Necip Soydan 2.DÖNEM A Ahmet İffet Mercimekoğlu F Fikret Onuralp H Halil Işık (milletvekili) R Rasim Celalettin Öztekin İ İbrahim Çolak 3.DÖNEM F Fikret Onuralp R Rasim Celalettin Öztekin S Süleyman Asaf İlbay İ İbrahim Çolak 4.DÖNEM H Hayrettin Karan S Salih Bozok İ İbrahim Çolak 5.DÖNEM B Besim Ömer Akalın S Salih Bozok İ İbrahim Çolak 6.DÖNEM B Besim Ömer Akalın K Kasım Gülek M Memduh Şevket Esendal Muhlis Suner S Salih Bozok 7.DÖNEM K Kasım Gülek M Memduh Şevket Esendal Muhlis Suner 8.DÖNEM M Memduh Şevket Esendal Muhlis Suner 9.DÖNEM T Talat Oran Y Yümnü Üresin 10.DÖNEM T Talat Oran Y Yümnü Üresin İ İsmail Selçuk Çakıroğlu Ş Şevki Hasırcı 11.DÖNEM E Ertuğrul Çolak M Mehmet Erdem (Silvan doğumlu) Y Yümnü Üresin Ş Şevki Hasırcı 12.DÖNEM M Mehmet Orhan Tuğrul Ş Şadi Binay 13.DÖNEM İ İsmail Selçuk Çakıroğlu Ş Şadi Binay 14.DÖNEM M Mehmet Ergül Ş Şadi Binay 15.DÖNEM M Mehmet Ergül 16.DÖNEM C Cemalettin Köklü 17.DÖNEM Recep KayaAnavatan Partisi Yılmaz DemirHalkçı Parti 18.DÖNEM M Mehmet Seven 19.DÖNEM B Bahattin Şeker M Mehmet Seven

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

https://twitter.com/kanaryamfenerli