22 Nisan 2014 Salı

BİLİM FELSEFESİ--BİLİM VE DİN-BİLİMSEL YÖNTEMLER

https://twitter.com/kanaryamfenerli __/\/\____________/\/\_____________ KANARYAM █▓▒░▒▓█ FENERLİ ¯¯¯¯¯¯\/\/¯¯¯¯¯¯¯¯¯\/\/¯¯¯¯¯¯¯¯¯¯¯ Bilim felsefesi Bilim felsefesi, bilim kavramının veya bilim dallarının içeriklerini, temellerini, sonuçlarını, uygulamalarını ve bunlarla ilgili yaklaşımları ve yöntemleri felsefî anlamda irdeleyen felsefe dalına verilen isimdir[96]. Özellikle bilim tarihinde önemli bir yere sahip olan bilim felsefesi, genel olarak "bilim" kavramı ile ilişkili olabileceği gibi belirli bir bilim dalı ile ilişkili (örneğin biyoloji felsefesi[97], fizik felsefesi[98], kimya felsefesi[99] gibi) de olabilir[100]. Bilim felsefesinin daha öznel tanımlanabilmesi de mümkündür; nitekim bilim felsefesi içerisindeki farklı akımlar bilim felsefesini farklı tanımlamışlardır[100][101]. Bilim ile felsefenin bilim tarihinin başlarında karışık bir şekilde uygulanması, birçok filozofun aynı zamanda bilim insanları olması ve felsefî eserlerin aynı zamanda bilimsel bulguları, kuramları da barındırması modern çağa doğru son bulmuş ve bilim ile felsefe iyice ayrışmaya başlamıştır. Bugün anlaşılan anlamda bilim felsefesi de bu ayrışma sonrası, felsefenin ve filozofların bilim kavramını aklî açıdan ele alması ile başlamış denebilir[101]. Tarih boyunca, bugün bilim felsefesi tarihi ve gelişiminin temelini oluşturan birçok bilim kuramı geliştirilmiştir. Bunların dışında bilimin mahiyetine ilişkin de farklı akımlar, düşünceler bilim felsefesi tarihinde kendine yer bulmuştur. Örneğin bazı filozoflar ve pozitivizm gibi akımlar bilimin doğa ve insanî zihinsel çalışmaların bir ürünü olduğunu öne sürerken, bazı filozof ve akımlar ise bundan farklı olarak bilimin zamana, mekâna ve topluma dayanan bir tür insan faaliyeti olduğunu savunmuşlar, örneğin Thomas Kuhn ve Jürgen Habermas bir faaliyet olarak bilimin tarihî ve toplumsal ilişkilerine ve bunlardan yola çıkarak yeni bilim tarihi anlayışlarına ve bilim tanımlarına vurguda bulunmuşlardır[101][102][103]. Farklı bilim anlayışlarından özellikle pozitivist anlayış bir süre genel kabul görmüşse de, 20. yüzyılın ikinci yarısında ciddi biçimde sorgulanmış, eleştirilmiş, hakkındaki genel kanı değişiklik göstermiş ve çağdaş pozitivizm bazı aşırı söylemlerinden vazgeçip genelde daha orta yolu benimsemeye başlamıştır[96][100][101]. Nitekim postmodernizmin ortaya çıkışı ve etkileri, modernist pozitivizme karşıdır ve çağdaş bilim felsefesinde önemli bir yere sahiptir[96]. Bilimsel yöntem, bilimsel bulgular ve bilimler içerisinde kullanılan kavramlar da bilim felsefinin konusu olmuştur. Örneğin bilimsel kanunların tam olarak ne olduğu, nasıl tanımlanması gerektiği ve eğer varsa gerçek bilimsel kanunların, yanlışlıkla yapılmış objektif olarak genel geçer olmayan genellemelerden nasıl ayrıştırılması gerektiği bilim felsefesi dahilinde tartışılmıştır[100][101]. Bilim filozoflarınca bilimin şu özelliklere sahip olduğu belirtilir: Bilim olgusaldır. Bilim, olgulara yönlenerek doğrulanabilir olan ifadeleri inceler.[101][104] Bilim mantıksaldır. Bilimsel ifadeler, mantıksal açıdan doğru çıkarımlar ile ulaşılmış, çelişkisiz ifadeler olmalıdır.[101][104] Bilim objektiftir. Bilim, öznel ifadeler ile değil nesnel ifadeler ile ilgilenir.[101][104] Bilim eleştireldir. Bilimdeki mevcut her kuram yeni olgular ışığından çürütülebilir veya değiştirilebilir; her kuramın yerini başka bir kurama bırakabilir.[101][104] Bilim genelleyicidir. Bilim, tek tek bütün olgular ile ilgili gözlem yapmaz; bunlar ile ilgili genel kurallar ve bağıntılar bulmaya çalışır.[101][104] Bilim seçicidir. Bilim, her türlü olguyla değil yalnızca ilgi alanına giren ve önemli olgular ile ilgilenir.[101][104] Bu özelliklerin dışında bilimin bir takım inançlara dayandığı ifade edilir: Bilim realisttir. Buna göre dış dünya özneden bağımsız ve gerçektir.[104] Bilim rasyonalisttir. Buna göre dünya anlaşılabilir ve akla uygun bir dünyadır. Bu nedenle olguları akıl yolu ile kavramaya elverişli bir düzeni vardır.[104] Bilim nedenselcidir. Buna göre doğadaki her şeyin bir nedeni vardır, doğadaki bütün olgular arasında neden-sonuç ilişkisi bulunur.[104] Bilim nicelcidir. Buna göre var olan her şey ölçülebilirdir.[104] Bilimsel yöntem Bilimsel yöntem çeşitli yeni bilgi edinmek veya bilinen bazı bilgileri doğrulamak veya düzeltmek amacıyla, çeşitli fenomenleri araştırmak için ve geçmişte kazanılmış, öğrenilmiş bilgileri tamamlamak için kullanılan yöntemlerin bütününe verilen isimdir. Bilimsel yöntem(ler) gözlemlenebilir, deneysel (ampirik) ve ölçülebilir kanıtların belirli bazı mantıksal prensiplerle incelenmesine dayanır[105]. Bilimsel yöntem, Oxford İngilizce Sözlük'te şöyle tanımlanmıştır: « 17. yüzyıldan beri doğal bilimleri karakterize etmiş, sistemik gözlem, ölçüm, ve deney, ve formülasyon, test etme, ve hipotezlerin değiştirilmesini içeren yargılama metodudur.[106] » Bilimsel yöntem diğer bazı bilgi edinme yöntemlerinden, bilim, deney ve mantık temelli olmasıyla ayrılır. Aynı şekilde bilimsel yöntem ile elde edilen bilginin, tekrar edilebilir deneylerden sonra tekrar ulaşılabilir olması gerekir. Bu açıdan bilimsel yöntem sıklıkla vahiy bazlı olan dinî yöntemden farklıdır; dinî bilgide esas sıklıkla vahiydir oysa vahiy tekrar edilebilir bir deney olmadığı için bilimsel bir yöntem değildir[107]. Her ne kadar farklı bilim dallarında ve farklı bilgi konularında farklılaşmış, konuya özelleşmiş bilimsel yöntemler kullanılsa da genel bazı noktalar bilimsel yöntemlerin temelini oluşturur. Genellikle bilim insanları, araştırmacılar belirli bir fenomeni açıklamak adına büyük ölçüde ellerindeki bilgileri kullanarak hipotezler öne sürerler[108][109]; daha sonra bu hipotezleri test etmek için çeşitli deneyler hazırlarlar[108] ve deneylerin sonucuna göre bir hipotezin doğruluğu veya yanlışlığı ortaya çıkar[109]. Bazen bir hipotezin doğruluğu belirli deneyler sonucu kabul edilse de; daha sonra yanlış olduğu farklı deneyler yoluyla da kanıtlanabilir[108]. Bu sebeple her türlü hipotez, sürekli olarak deneylere tabii tutulabilir. Bilimsel yöntem açısından, bilimsel yöntemler sonucu elde edilen bilgilerin paylaşılması ve arşivlenmesi çok önemlidir zira bu bilgiler ışığında aynı veya farklı yöntemlerle ilgili deney ve testlerin tekrar edilmesi, yeniden üretilebilmesi ve yapılabilmesi bilimsel yöntem sonucu oluşacak bilgi açısından kaçınılmaz bir gerekliliktir - deneylerle aynı sonuç tekrar tekrar üretilebildiğinde hipotez kuram olmaya yaklaşır[108]. Bilim çevreleri ve camiası Bilim camiası birçok farklı bilim dalında uzmanlaşmış, farklı dallarda araştırma yapan birçok bilim insanı ve ilgili kurumlardan oluşmaktadır. Bilim dalları Zaman içinde farklı bilim dalları, veya alanları, özelleşmiş ve gelişmiştir. Sıklıkla akademik düzeyde bilimlerin dallaşması iki ana kategoride ele alınır. Doğal fenomenleri araştıran ve inceleyen doğa bilimleri (veya doğal bilimler) ile toplumu, bireyi ve insanî faaliyetleri ve davranışları araştıran ve inceleyen sosyal ve beşerî bilimler. Biyoloji, fizik ve kimya gibi bilimler doğa bilimlerine örnekken, sosyoloji ve antropoloji gibi bilimler sosyal bilimlere örnektir. Bu temel alanlar arasında çok çeşitli ilişkiler olmuş, mühendislik ve tıp gibi bu alanlarla ilişkili birçok uygulamalı disiplin de olduğu gibi özellikle son yüzyılda birçok inter-disipliner dal da ortaya çıkmıştır; sibernetik[110], ekonofizik[111] ve tıbbi antropoloji[112] gibi. Matematik bilimi sıklıkla bu iki ana kategoriden farklı üçüncü bir kategori olan formal bilimler kategorisinde yer alır; zira hem doğa bilimlerine hem de sosyal bilimlere yakın ve uzak olduğu birçok nokta mevcuttur. Matematik, belirli bir bilgi alanının nesnel, dikkatli ve sistematik incelenmesi hususunda doğa bilimlerine yakınken, inceleme yöntemi olarak ampirik yani deneysel yöntemler barındırmaması açısından ayrılır; matematikte edinilen bilgi ampirik yöntemlerle değil de a priori ile doğrulanır. Formal bilimler kategorisi matematiğin yanında istatistik ve mantık bilimlerini de içermektedir. Bu iki bilim, matematik ile birlikte, tüm bilimler, özellikle ampirik bilimler açısından önemli bir yere sahiptir; örneğin formal bilimlerdeki çeşitli gelişmeler fiziksel ve biyolojik bilimlerde de büyük gelişmelere sebep olmuştur. Nitekim formal bilimler hipotez, kuram ve kanunların oluşmasında, hem şeylerin nasıl çalıştığı ve olduğuna yönelik (doğa bilimleri) hem de insanların nasıl düşündüğü ve davrandığına yönelik (sosyal ve beşerî bilimler) keşif ve tanımlamalarda hayati bir önemi sahiptir. Sosyal bilimlerin bir ampirik bilim olup olmaması durumu 20. yüzyıldan beri tartışma konusu olmuştur. Bu tartışmalar etrafında sosyal ve davranışsal dalların bir kısmı bilimsel olmadıkları eleştirileriyle karşılaşmıştır. Hatta bazı akademisyenler (örneğin Nobel Ödülü sahibi fizikçi Percy W. Bridgman,[113]) ve bazı siyasetçiler (örneğin ABD Senatörü Kay Bailey Hutchinson[114]), diğer dallara oranla spesifik-olmayan, muğlak veya bilimsel açıdan yersiz buldukları bazı dallar için "bilim" sözcüğünü kullanmaktan kaçınmıştırlar. Académie des sciences'i ziyareti sırasında XIV. Louis, 1671. Kurumlar Bilimsel fikir, deney ve bulguların paylaşımı, iletişimi ve tanıtımı gibi amaçları güden bilim topluluklarına Rönesans döneminden beri rastlanmaktadır.[115] Bugüne ulaşmış en eski kurum is İtalya'daki Accademia dei Lincei'dir.[116] 1660 yılında İngiliz Royal Society (Kraliyet Cemiyeti)[117] ve 1666 yılında Fransız Académie des Sciences[118] ile başlayarak, ulusal bilim akademileri, toplulukları birçok ülkede bulunan seçkin bilimsel araştırma ve bilgi kurumlarıdır. Birçok uluslararası bilimsel örgüt, örneğin Uluslararası Bilim Konseyi (International Council for Science), farklı milletlerin bilim toplulukları, camiaları arasındaki işbirliğini geliştirmek ve önayak olmak amacıyla kurulmuştur. Yazın Bugüne kadar muazzam çeşitlilikte bilimsel yazınlar yayımlanmıştır ve yayımlanmaya devam edilmektedir.[119] Bilimsel jurnaller üniversitelerde ve diğer çeşitli araştırma kurumlarında yapılan araştırmaların sonuçlarını belgelemek ve iletmekte; bilimsel araştırmaların ve çalışmaların bu sebeple de bilimin arşivsel bir kayıdı olma işlevini görmektedirler. İlk bilimsel jurnaller, Journal des Sçavans ve ardından gelen Philosophical Transactions, 1665 yılında yayımlanmaya başlanmıştır. O zamandan buyana düzenli yayınların toplam sayısı durmadan artış göstermiştir ki 1981 yılında yapılan bir tahmine göre yayındaki toplam bilimsel ve teknik jurnallerin sayısı 11.500'dü.[120] Birçok bilimsel jurnal belirli bir bilim dalını kapsamakta ve o daldaki araştırmaları yayımlamakta, sunmaktadır; araştırmalar normalde bilimsel bir tez formatındadır. Bilim çağdaş toplumlarda o kadar yaygın ve nüfuzludur ki genellikle başarıların, haberlerin ve bilim insanlarının heveslerinin daha geniş kitlelere aktarılması gerekli görülür. Bilimsel dergiler, örneğin New Scientist veya Scientific American, daha geniş bir okuyucu kitlesinin ihtiyaçlarına karşılık vermekte ve bazı araştırma alanlarındaki kayda değer keşif ve gelişmeler dahil birçok popüler araştırma alanın teknik olmayan özetlerini sunmaktadır. Ayrıca, yüzeysel olarak, bilim kurgu türü, temelde fantastik bir doğaya sahip olsa da, genel olarak toplumun hayal gücünü cezbetmekte ve belki bilimsel yöntemleri değil ama bilimsel fikirleri iletmektedir. Eleştiriler ve tartışmalar Bilim, sözdebilim ve bilim dışı A-Kendi başına meşruiyet kazanamayacak olan ve bu sebeple bilim gibi tavır takınarak kendisine meşruiyet kazandırmaya çalışan herhangi bir yerleşmiş bilgi bütünü bilim olarak kabul edilmez; bunlara genellikle sınır-bilim (fringe science) veya alternatif bilim denmektedir. Bunların en büyük eksikliği, doğal bilimlerde olduğu gibi bilimlerin gelişimine katkıda bulunan, dikkatlice kontrol edilen ve etraflıca incelenip, yorumlanan deneylerden yoksun olmalarıdır. Bir başka terim de çöp bilimdir. Çöp bilim (junk science), aslında meşru, doğru sayılabilecek çeşitli bilimsel teori ve verilerin, yanlış bir şekilde veya hataen karşıt bir tarafı, tutumu savunma amaçlı kullanımıdır. Terimin kullanımında genellikle ideolojik veya siyasî önyargı ve etkenler de söz konusudur. Ticari reklamların çok çeşitli bir kısmı da bu kategoriye düşmektedir. Son olarak, bu terimlerden ayrı ve farklı olarak, bilimsel fikirlerin iyi niyetli olsa da yanlış, eskimiş, eksik veya fazlasıyla basitleştirilmiş teşhirleri ve tezahürlerine de rastlanılabilir. Birçok bilgi bütünü ve dalının gerçekten bilim (dalı) olup olmadığı tartışma konusu olmuştur. Bu hususta tartışmalar ve fikir ayrılıkları oldukça büyük sayıdadır ve sosyal ve davranışsal bilimler gibi bazı alanlar çeşitli eleştirmenler tarafından bilim dışı olmakla suçlanmıştır. Farklı alanlardan birçok kişi, örneğin Nobel Ödülü sahibi fizikçi Percy W. Bridgman[113] gibi bazı akademisyenler ve örneğin ABD Senatörü Kay Bailey Hutchinson[114] gibi bazı siyasetçiler, diğer dallara oranla spesifik-olmayan, muğlak veya bilimsel açıdan yersiz buldukları bazı dallar için "bilim" sözcüğünü kullanmaktan kaçınmıştırlar. Bazı filozoflar da bu açıdan farklı fikirler sunmuşlardır; örneğin Karl Popper bilimsel yöntemin[121] ve kanıtların[122] varlığını reddetmiştir. Popper'a göre sadece bir tane evrensel yöntem vardır; olumsuz deneme ve yanılma yöntemi. Bu, bilim, matematik, felsefe, sanat vs. dahil insan zihninin tüm ürünlerini kapsadığı gibi, hayatın evrimini de kapsar.[123] Ayrıca Popper, eleştirel rasyonalizm (Popper, Albert) ile Frankfurt Okulu (Adorno, Habermas) arasındaki sosyal bilimlerin metodolojisini konu alan felsefî bir tartışma olan, pozitivizm tartışmasına da katkıda bulunmuştur.[124] Felsefi bakış ve odak Tarihçi Jacques Barzun bilimi "tarihteki her inanç kadar fanatik bir inanç" olarak tanımlamış ve insan varoluşu açısından tamamlayıcı olan mânâ düşüncelerini bastırmak amacıyla bilimsel düşüncenin kullanımına karşı uyarmıştır.[125]Carolyn Merchant, Theodor W. Adorno ve E. F. Schumacher gibi birçok çağdaş düşünür 17. yüzyıldaki bilimsel devrimin bilimi doğayı veya hikmeti anlamaya çalışan bir odaktan, doğayı kendi çıkarları için kullanmak (manipüle etmek) odağına kaydırdığını ve bilimin doğayı manipüle edişinin sonunda kaçınılmaz bir şekilde insanları da manipüle etmesine yol açacağını düşünmüşlerdir.[126] Ayrıca, nicel ölçümlerin bilimin odağında olması, bilimin dünyanın önemli nitel açılarını göremediği eleştirilerine yol açmıştır.[126] Bilimin icraasında, etik ve çalışma ahlâkının ideolojik bir şekilde reddedilmesinin sahtekârlık, intihal ve veri tahrifi gibi çeşitli formlardaki sonuçları birçok akademisyen tarafından eleştirilmiş ve yerilmiştir. Filozof Bernard Rollin, "Bilim ve Etik" (Science and Ethics) isimli eserinde, etik ve ahlâkın bilim ile alâka ve ilgisini reddeden ideolojik görüşü inceler ve temel etik anlayışının ve kurallarının öğretilmesinin, bilimsel eğitimin vazgeçilemez ve ayrılmaz bir unsuru olduğunu savunur.[127] Medya ve bilim tartışması Kitlesel medya, birbiriyle yarışan farklı bilimsel iddiaları, bu iddiaların bilimsel camiadaki kabul edilebilirliği ve güvenilebilirliğini tam olarak, kesin bir şekilde yansıtmalarını engelleyen çeşitli baskılara maruz kalmaktadır. Bilimsel bir tartışmada farklı taraflara ne kadar ağırlık verileceğini belirlemek, tartışmanın konusu hakkında uzmanlık ve bilgiyi gerektirir.[128] Çok az gazeteci gerçek anlamda bilimsel bilgiye sahip olduğu gibi, belirli bilimsel meseleler üzerine bilgiye sahip olan bir gazeteci bile aniden haberini yapması gereken diğer bilimsel meseleler üzerine az şey biliyor olabilir.[129][130] Epistemolojik yetersizlikler Psikolog Carl Jung'a göre her ne kadar bilim doğanın her yönünü, tam olarak anlamaya çalışsa da kullanılan deneysel yöntemler ancak suni ve sınırlı sorular ortaya atacak ve dolayısıyla sadece kısmi cevaplara ulaşılabilinecektir.[131]Robert Anton Wilson, bilimin soru sormakta kullandığı araçların ürettiği cevapların sadece kullanılan araçlar açısından anlamlı cevaplar olduğunu ve bilimsel bulguların incelenebileceği tamamen nesnel bir bakış açısının olmadığını öne sürerek bilimi eleştirmiştir.[132] Bilim ve din Yale Üniversitesi'ndeki Tiffany imzalı bir vitraydan ayrıntı: bilim ve din ahenk içinde betimlenmiş. Bilim ile din arasındaki ilişki, ikisi de son derece geniş konuları ele aldığı için son derece farklı biçimlere sahiptir. Bilim ve din birbirinden farklı yöntemlere ve sorulara sahiptir. Bilimsel yöntem doğal, fiziksel ve maddesel konulara ölçüm, hesaplama ve tanımlamayı temel alan ampirik bir biçimde yaklaşır. Dinsel yöntemler ise evrendeki ruhani meseleleri, varlıkları doğaüstü otorite ve ilâhî vahiy gibi kavramlarla açıklamaya ve anlamaya çalışır. Tarihsel olarak bilimin din ile olan ilişkisi son derece karmaşıktır. Dinsel doktrinler ve nedenler zaman zaman bilimin gelişimini etkilerken, bilimsel bilgi de dini inanışları etkilemiştir. Roma Engizisyonu'nun karşısında Galileo. Tarih boyunca bazı düşünürler bilim ile dinin uzlaşamaz ve birbirine karşıt uğraşılar olduğunu öne sürse de, -ki bu genel olarak bilimin sorgulamaya dayanması, dinin ise sorgulamadan inanmayı gerektirmesinden kaynaklanmaktadır. - bazı düşünürler de aksini iddia etmiştir. Özellikle 19. yüzyılın belirli dönemlerinde din ile bilimin birbirine muhalif olduğu görünüşü kazanmıştır. Bu dönemlerde geliştirilen muhalefet, karşıtlık tezine göre bilim ile din arasındaki herhangi bir etkileşim her daim çatışmaya yol açacaktır ve din de, yeni bilimsel fikirlere karşı, saldırgan olan taraf olacaktır.[133] Her ne kadar bu anlayış 19. yüzyılda John William Draper ve Andrew Dickson White gibi isimlerce yaygınlaştırılmaya çalışılmışsa da bilim ile din arasındaki tarihsel ve bugünkü etkileşimi, çatışma anlarından işbirliği anlarına kadar, açıklamaya yeterli olmamıştır.[134] Nitekim gerek Kopernik,[135]Galileo, Kepler ve Boyle gibi Batı bilim tarihinde yer almış önemli isimler, gerekse İbn-i Sina[136]Biruni[137] ve İbn-i Heysem[138] gibi Doğu bilim tarihinde yer almış önemli isimler oldukça dindar ve inançlı insanlardı. Bununla birlikte, bilim ile dinin tarih içinde çatıştığı meseleler de olmuştur ve bilim ile dinin uzlaşmasının mümkün olmadığını savunanlar bugün de mevcutturlar. Örneğin İngiliz evrimsel biyoloji uzmanı Richard Dawkins bilim ile dinin uzlaşmasının mümkün olmadığını şiddetle savunmaktadır.[139] Aksi görüşte olan bilim insanları ve yazarlar da mevcuttur; ABD'li biyolog Kenneth R. Miller gibi.[140] Tarih boyunca din ile bilimi birleştirmeye çalışan, birbiriyle çelişmeyen yöntemler olduğunu ileri süren ve hatta birbirlerini tamamladıklarını düşünenler de olmuştur. Zaman zaman dini kanıların bilimsel yöntemlerle veya bilimsel kanıların dini yöntemlerle açıklamaya çalışanlar olmuştur. Örneğin, İbn-i Sina Tanrı'nın varlığını akıl ve mantık yoluyla açıklamaya çalışmıştır.[141] Buna ek olarak, özellikle modern çağda, bazıları bilim ve dinin birbirinden bağımsız olduğunu, insani deneyimin birbiriyle ilgisiz yönleriyle uğraştıkları ve bu sebeple birbirlerinin alanına bulaşmadıkça, kendi alanları içerisinde, sorunsuz bir şekilde birlikte var olabileceklerini öne sürmüşlerdir.Ama bu pek de mümkün olmamıştı Bilim Dalları Doğa bilimleri Biyoloji Abiyogenez • Anatomi • Astrobiyoloji • Beslenme • Bilimsel sınıflandırma • Bilişimsel biyoloji • Biyocoğrafya • Biyoenformatik • Biyofizik • Biyoistatistik • Biyokimya • Biyomekanik • Botanik • Deniz biyolojisi • Doğa tarihi • Doku bilimi • Ekoloji • Epidemiyoloji • Epigenetik • Evrimsel biyoloji • Farmakoloji • Fizyoloji • Genetik • Genom bilimi • Gelişim biyolojisi • Hücresel mikrobiyoloji • İmmünoloji • İnsan biyolojisi • Kimyasal biyoloji • Koruma biyolojisi • Kronobiyoloji • Kuantum biyolojisi • Matematiksel biyoloji • Mikoloji • Mikrobiyoloji • Moleküler biyoloji • Nanobiyoteknoloji • Nörobilim • Paleontoloji • Parazitoloji • Patoloji • Sistem biyolojisi • Sistematik • Sitoloji • Toksikoloji • Zooloji Fizik Teorik fizik • Deneysel fizik Gök bilimi Astrobiyoloji • Astrodinamik • Astrofizik • Astrojeoloji • Astrokimya • Fiziksel evrenbilim • Galaksi dışı astronomisi • Gezegenbilim • Gökada astronomisi (Galaktik astronomi) • Gökölçüm • Güneş astronomisi • Kozmokimya • Kozmoloji • Yıldız astronomisi Kimya Kimya Yer bilimleri Jeoloji • Jeofizik • Hidroloji • Meteoroloji • Coğrafya • Okyanusbilim • Toprakbilim Sayısal - Yapısal Bilimler Bilişim bilimi • Geometri • Güdüm bilimi • İstatistik • Mantık • Matematik Sosyal Bilimler Dil bilimi • Eğitim bilimleri • Ekonomi • Hukuk • İnsan bilimi • İnsan coğrafyası • İşletme • Ruh bilimi • Siyaset bilimi • Tarih • Toplum bilimi ► Bilim dalları # ► Bilim listeleri * ► Bilim adamları + ► Kıtalara göre bilim ve teknoloji - ► Bilim taslakları B ► Bilim portalleri ► Bilimsel isimlendirme ► Bilimsel spekülasyonlar ► Bilim binaları E ► Bilim eserleri ► Bilim eğitimi F ► Bilim felsefesi ► Bilimsel folklor G ► Bilimsel gözlem H ► Hesaplamalı bilim K ► Bilimsel kanunlar ► Bilimsel kuramlar ► Bilimsel kuruluşlar M ► Bilim meslekleri O ► Bilimsel olaylar S ► Sözdebilim T ► Bilim tarihi ► Teknoloji ► Bilimsel terminoloji ► Toplumda bilim Y ► Bilim yarışmaları ► Bilimsel yayınlar ► Bilimsel yöntem Ö ► Bilim ve mühendislik ödülleri ∑ ► Bilim şablonları Bilim A Andrew Berry F Felsefe O Orgon R Roket ve füze teknolojisi zaman çizelgesi A ► Adli tıp ► Analiz ► Arkeoloji ► Askerî bilimler ( B ► Bakım ► Bilgisayar bilimi ► Biyoteknoloji D ► Uygulamalı dilbilimi E ► Endüstriyel süreçler ► Endüstriyel tasarım ► Ergonomi F ► Uygulamalı felsefe G ► Uygulamalı genetik ► Gıda bilimi K ► Kütüphanecilik M ► Uygulamalı matematik ► Matematiksel bilimler ► Metroloji ► Mimarlık ► Mühendislik ( O ► Ormancılık P ► Uygulamalı psikoloji S ► Sağlık bilimleri ► Seramik mühendisliği ► Sistem bilimi ► Spor bilimi ( T ► Tarımbilim ► Teknoloji U ► Uygulamalı ve disiplinlerarası fizik Ö ► Ölçümbilim İ ► Uygulamalı istatistik Uygulamalı bilimler A Adli tıp S Sistem çözümlemesi ve tasarımı V Veri tutarlılığı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

https://twitter.com/kanaryamfenerli