18 Eylül 2014 Perşembe

Kirlian fotoğrafçılığı - Çigong - Feng Şui - Çi

https://twitter.com/kanaryamfenerli _/\/\____________/\/\_____________ KANARYAM █▓▒░▒▓█ FENERLİ ¯¯¯¯¯¯\/\/¯¯¯¯¯¯¯¯¯\/\/¯¯¯¯¯¯¯¯¯ Kirlian fotoğrafçılığı, yüksek voltajlı, yüksek frekanslı, düşük amperli elektrik alanına dayalı aygıtlarla nesnelerden yayılan birtakım ışınımları fotoğrafik olarak saptamayı amaçlayan elektrografik fotoğrafçılık tekniğine verilen addır. Sovyetler Birliği dönemindeki çalışmalar 1939'dan sonra Kirlian'ın buluşu daha önceleri "elektrografi", "elektrofotoğrafi" adlarıyla bilinen tekniğin yeniden tanınmasını sağladı. Fikrin temeli (ki kuru fotoğraf kopyalamayı mümkün kılmıştır) 1777'ye kadar erken bir zamanda George Christoph Lichtenberg tarafından atılmıştır. Bu alanda daha sonra çalışmalarda bulunan, aralarında Nikola Tesla'nın da olduğu bilim insanları 19-20'nci yüzyıllarda bu etkiyi daha derinlemesine incelemişlerdir. Ama Kirlian, bu araştırmayı seleflerinden daha ileriye götürmüştür. O dönemdeki bilim insanlarından bazıları kirlian fotoğrafçılığında söz konusu olan güce “kirlian enerjisi” adını, bazı Rus ve Çekoslavak bilim insanları (Dr. Zdenek Rejdak) ise “biyoenerji” adını vermiştir. Fakat 1940’lı ve 1950’li yıllarda Sovyetler Birliği’nde aura’ya veya enerji-beden’le ilgili verilerin yeterli olmayışından dolayı, kirlian cihazı ününe ancak 1960’larda, yine Sovyet bilim insanlarının çalışmalarıyla kavuşmuştur. Kirlian fotoğrafçılığı yöntemi Kazakistan devlet üniversitesi’nce 1968’de yayımlanan “Kirlian Etkisi’nin Biyolojik Mahiyeti” adlı çalışmayla bilim dünyasına sunulmuştur. Bu çalışmaların Batı’ya tanıtılması ya da bu konunun Batı’da popüler hale gelmesi ise Sheila Ostrander ve Lynn Schroeder adlı araştırmacı yazarların 1978’de yayımladıkları kitapla gerçekleşmiştir. Kirlian'ın iddiaları Sözkonusu fotoğrafların yaşayan her şeyin muhtevasında "yaşam gücü" bulunduğunun ya da "aura"nın varlığının fiziksel kanıtı olduğunu iddia eden Kirlian, böylece, kendi metodu ile, öteden beri okültistlerin ve teozofların varlığını ileri sürdükleri, canlı bedenlerini sarmalayan, nadir vakalar haricinde gözle görülemez olan aura’nın varlığını kanıtlamış olduğunu iddia etmiştir. Elbette rutubet, iyonlaşma, elektrik enerjisiyle yüklenen yüzeylerin ışıması ve benzeri olası doğal sebepleri bilimsel araştırmalar ile elememiş olması iddiaları bilimsellikten uzak kılmaktadır. Ayrıca bilinen bütün doğal sebepleri bilimsel yöntemlerle araştırmış ve elemiş olsaydı bile bu, "yaşam gücü" benzeri tinsel bir iddiayı otomatik olarak desteklemez, paranormal veya tinsel iddiaların ayrıca kanıtlanması gerekirdi. Bilimsel araştırmalar ve sonuçları 1976 yılında yayınlanan bilimsel araştırma sonuçları, Kirlian fotoğrafçılığının canlı dokularda tespit ettiği ışıma, şekil ve renk farklılıklarının büyük ölçüde yüzeyin üzerindeki ve içindeki nemden kaynaklandığını ortaya koymuştur.[1] Kirlian fotoğrafçılığının tinsel iddialarına kanıt olarak gösterdiği en ünlü deneylerinden biri bitki yaprağının bir kısmı kesilse de, Kirlian fotoğraflarında yaprak sanki kesilmemiş gibi, yaprağın bir bütün halinde ışınımının devam etmiş olmasıdır. Semyon Kirlian bu fotoğraflardan yola çıkarak, görüntülediği ışınımların önceden bilinen fiziksel etkenlerden kaynaklanmadığını iddia etmiştir. Fakat yapılan deneylerde yaprağın kesilmesinin ardından üzerinde durduğu yüzeyin artık maddelerden ve nemden temizlenmesiyle kesilen bölümün görüntüsü de kaybolmuştur.[2] Kirlian'ın bahsettiği ışıma görüntüsünün rutubet ile ilişkili olduğu kanıtlanmıştır. Görüntülenen yapraklarda rutubet arttıkça resimdeki renklerin yoğunluğu ve çeşitliliği artmakta, kurudukça orantılı olarak düşmektedir. Deneylerde, elektrik alanının oluşturduğu bilinen kimyasal ve fiziksel süreçler dışında bir enerji alanına dair kanıt ortaya çıkmamıştır.[3] Kirilian aurası olarak bilinen korona ışıması elektriksel iyonizasyon sonucu oluşmakta olup, pek çok faktörden etkilenir; nesnenin voltajı ve frekansı, görüntüleme yüzeyine uyguladığı basınç miktarı, etrafındaki ve içindeki rutubet miktarı ve iletkenliği etkileyen diğer faktörler ile yağ, ter, bakteriler ve diğer iyonlaştıran kirleticiler de görüntüyü etkileyen faktörler arasındadır.[4][5][6] Kirlian aygıtı Kirlian fotoğrafçılığında kullanılan aygıtlar, en basit şekliyle, izole edilmiş bir kutu içerisinde bulunan, bir sıkma plakasıyla, fotoğraf camıyla veya bir optik aletle irtibatlandırılmış bir yüksek frekans kıvılcım üretecinden oluşur. Bir kamera gerektirmeyen aygıt, elektrik akımlarıyla saniyede 75.000-200.000 elektrik salınımı yapabilen jeneratörler gerektirir. Bu jeneratörler de çeşitli optik aletlere ve mikroskoplara bağlanabilir. Kirlian fotoğrafçılığı alanında çalışma yapan araştırmacılar, koronanın canlının heyecan ve sağlık durumlarına bağlı olarak renk ve ışıma değişiklikleri gösterdiğini belirtmişlerdir. Kirlian fotoğrafçılığı ve benzeri çeşitli tekniklerle organlardan ve canlılardan yayılan eflüvleri gösteren fotoğraflara metapsişikte eflüvyoğrafi (effluviographie) adı verilir. Çeşitli Kirlian Fotoğrafları POKROVSKAYA HOSPITAL Taşınabilir Kirlian Aygıtı Bir yaprağın Kirlian Resmi Kirlian Kamerası yapmak için [1] [2] [3] [4] Fotoğrafçılık Aura (teozofik) Esîr Astral Seyahat Feng Shui Çi Çigong Ruh Çigong veya Çikung (Pinyin: Qìgōng, Geleneksel Çince: 氣功) belirli fiziksel duruşlar ve beden hareketleri ve/veya hayalle birleştirilen nefes tekniklerini kullanarak bedenin enerji dengesini düzenleyen Çin tıbbının ve savaş sanatlarının bir parçası olan Çin kaynaklı biyoenerjetik/enerjetik egzersizlerin genel başlığı. Çigong bedendeki çeşitli sistemleri optimum fonksiyon halinde tutarak vücudun doğal sağlık durumunu yeniden oluşturmasıyla Alternatif tıp uygulamalarının arasında yer almaktadır. Kelime, yaşam enerjisi anlamına gelen Çi ile çalışma ve inceleme anlamına gelen etkinlik yani gong (ya da Kung /Kung Fu/ kelimesindeki kung ile aynı) kelimesinin biraraya gelmesinden türetilmiştir. Çin tıbbının prensiplerini ortaya koyan ilk kişi olduğu kabul edilen Sarı İmparator veya Huang Ti Çigongun tarihi yazılı devirlerin ötesine geçtiğinden kökeni ile ilgili ancak tahmin yürütülebilmektedir. Köken konusundaki görüşler arasında en ilgi çekici olanlarından biri Şangay Çigong Araştırma enstitüsü araştırmacılarının Çigongun kuzeydeki Türk kabilelerinde ortaya çıktığı şeklindeki tezleridir. Çigongun kökenlerine ilişkin kesin bilgi olmamakla birlikte antik halkların doğanın temel döngüleri, hayvan hareketleri vs. gözlemlerinden türediği açıklaması Çigong'un en muhtemel kaynağını oluşturmaktadır. Modern döneme kadar farklı isimlerle anılan enerjetik çalışmaların Orta Asyanın çeşitli dinlere mensup (Taocu, Budist, Konfüçyanist, Müslüman) halklarında (Çin, Tibet, Moğol, Türk) görülmesi bu çalışmaların belirli bir ulus ve dinin tekelinde olmadığını kanıtlamaktadır. Tang Ping Gong stili çigongda usta olan Yusuf Yang Hua Xiang, Zha Quan stilinde usta, geleneksel Çin tıbbı doktoru ve 13 Tai Bao Gong Çigong egzersizlerini, 20 sağlık ve uzun yaşam duruşunu biçimlendiren, Çin'de yetenekleri ve gücüyle tanınan tanınmış bir müslüman ve çigong ustası Wan Ziping ve Çin'in müslüman etnik grubu Hui halkından çıkan pek çok Kung Fu ve Çigong ustası bunun göstergelerinden biridir. Ancak tarihi kayıtlar konusunda duyarlılıkları sebebiyle Çinlilerin yazılı belgeleri bu sanatın aşamalarını göstermek hususunda günümüze aydınlatıcı bazı bilgiler sağlamaktadır. Çi ve etkileri ile ilgili ilk yazılı kaynaklar 3,300 yıl kadar önceye gitmektedir (Shang ve Zhou hanedanları). Ma Huan Tui mezarlarında yapılan arkeolojik keşiflerde sağlık için duruşlarla nefesin bir araya getirildiği dans serileri ortaya çıkarılmıştır. Çigong uygulamaları Çin'de Kültür Devrimi (1965-1975) sırasında tehlikeye girmiştir. Bu dönemde Çi hakkında konuşmak resmen yasaklanmış, Çi ile ilişkili kavramlar feodal zamanlarda kalma gerici, arkaik batıl inanç kabul edilmiştir. Kültür Devrimi sonlarına doğru Komünist Parti'nin yüksek memurlarından biri rahatsızlanmış ve ne Batı tıbbı ne Geleneksel Çin Tıbbı başarı sağlayamayınca Beijing'in kuzeyinden getirtilen bir çigong şifacısının hastalığı tedavi etmesi üzerine çigong uygulamaları teşvik edilmiş ve ülkede çigong klinikleri açılmıştır. Günümüzde de Çin'de yüzlerce çigong klinik ve hastaneleri devletin onayıyla hizmet vermektedir. Çigong teknikleri Çin'de geleneksel sağlık çalışanları ve dini gelenekler tarafından muhafaza edilmiş ancak savaş sanatları uygulamaları dışında kamu alanına hiçbir zaman çıkmamış, kitleselleşmemişti. Sağlıkçılar, Taocu ve Budist keşişler ve savaş sanatları tarafından ve genellikle aile üyeleri arasında korunulan bu tekniklerin sağlık amacıyla halkın geneli tarafından çalışması ancak geçtiğimiz yüzyıl içinde mümkün olabilmiştir. Günümüzde Çin şehir nüfusunun yaklaşık yüzde 70'i tarafından bu tekniklerin sağlık amacıyla kullanılışının ardında iki ismin büyük rolü olmuştu. Bunlardan ilki Çigong'u halka tanıtan ilk uzman ve eğitimci olan Jiang Weiqia (1873-1958) tüberkülozdan ölüm derecesine gelmiş ve bir Çigong çalışması sayesinde rahatsızlığından kurtulmuş ve daha sonra Çigong bilgisini ilerletip usta olmuştu. Jiang Weiqiao otuzlu yaşlarda gittiği Japonya'da geleneksel bazı metotların bilimsel yaklaşımla değerlendirildiğini ve halka yaygınlaştırıldığını görmüş ve bundan etkilenerek ülkesinde batıl inanç sayılıp küçümsenmeye başlayan Çigong'u tedavi amacıyla halka tanıtmak için bir kitap yazmıştı. Yinshizi Jingzuofa adıyla 1914'de yayınladığı kitapta tanıttığı teknik, halk tarafından geniş bir ilgiyle karşılanmış ve kendi zamanının en popüler Çigong stili haline gelmişti. 1950'lerde Jiang Çigong'un hastalıkları önleme ve tedavi edici özelliklerini tanıtmaya devam etmiş ve Şangay'da açılan bir Çigong kliniğinin de yöneticisi olmuştu. Çigong'un kitleselleşmesinde ikinci önemli isim Liu Guizhen'dir. Sadece aile içinde şifahi yolla öğretilen Neiyang-gong aile geleneği tekniğinin altıncı varisi olan Liu Guizhen (1920-1983) iç savaş sırasında komünist bir eylemci iken sağlık sorunları sebebiyle 1948'de ailesinin yanına gönderilir. Orada Neiyang Gong'u amcasından öğrenen Liu Guizhen teknik sayesinde rahatsızlığından kurtulup sağlıklı bir şekilde işinin başına döner ve 1954'de Tangshan kentinde ilk Çigong kliniğini açar. Liu Guizhen 1964'de Kültür Devrimi sırasında çalışmalarını bırakmaya zorlanılır ve ancak 1980'de yeniden çalışmasına izin verilir ancak 1983'de deneyimlerini tam aktaramadan ölür. 1970'lerin sonlarında Çigong, tedavi işleviyle tekrar sahneye çıkar. Vahşi Kaz Çigongu, Turna Kuşu Çigongu, Guo Lin Çigongu gibi Çigong egzersizleri popüler hale gelir ve çigong klinikleri, kurslar açılır, yayınevleri ve okulları kurulur, Çigong ustaları deniz aşırı ülkelere giderek tekniklerini göstermeye başlarlar. Günümüzde Çin'de ikiyüz milyon kadar insanın çeşitli Çigong tekniklerini uyguladıkları düşünülmektedir. Çigong'un Batı'da tanınması ABD Başkanı Nixon'un 1973'de Çin'e yaptığı gezi sonrasıdır. Bu tarihten sonra Batı ülkelerine ve özellikle ABD'ye gelen doğulu Çigong öğretmenleri uygulamanın tanınması ve yaygınlaşmasında önayak olmuşlardır. 1988 yılında "Academic Exchange of Medical Qigong" adıyla Beijing, Çin'de dünyanın çeşitli köşelerinden gelen katılımcıların çalışmalarını sunduğu Çigong üzerine İlk Dünya Konferansı tertiplenmiş, 1990'da Berkeley, California'da İlk Uluslararası Çigong Kongresi düzenlenmiştir. 19.yüzyılın sonlarında tanınmaya başlayan Yoga'ya karşılık Batı'da Çigong'un tarihinin çok yakın dönemlere rastlaması Çigong uygulayıcılarının sayısının Yogaya kıyasla daha az olmasının sebeplerinden de biridir fakat yıllar içinde açılan Çigong okul ve kliniklerinin sayısındaki artış gelecekte bu sisteminin Yoga'ya benzer şekilde daha da gelişeceğinin ön habercisidir. Çigong çoğunlukla sağlığın korunması için öğretilmesine karşın bazıları onu terapötik müdahalede, tedavide de kullanmaktadır. Bu amaçla yapılan çigong çalışmalarında yaşam enerjisini yani Çi'yi arttırmak ve vücutta serbestçe dolaşımını sağlayarak bazı sağlık sorunlarının üstesinden gelmek amacıyla temel gevşeme, dikkat toplama ve solunum teknikleri, belli duruş ve devinimleri, kendi kendine masaj uygulamaları ve dengeli yeme alışkanlıkları kullanılır. Çigong çalışmalarında birtakım aygıtlar ve büyük alanlara hatta güçlü kas ve eklemler, elastik bir vücuda veya kondüsyona ihtiyaç duyulmamakta ancak bu çalışmalarda vücut sağlığına kavuşmakta veya mevcut sağlıklı olma durumu geliştirilmekte ve korunmaktadır. Savaş sanatları için çalışılan sert formları dışındaki çigong çalışmaları her yaş ve sağlık durumundaki insan tarafından yapılabilmektedir çünkü çigong'da bedensel hareket ve kas gücü veya elastikliği değil aksine gevşemiş bir fizik ve dengeli, aşırıya kaçmayan bir zihinsel durum ve özellikle çalışmalar esnasında aşırılıktan uzak bir duygusal yapı içinde bulunmak önemlidir. Ayrıca Çigong'un temel prensiplerine göre bedeni zorlayan, vücudun terleyerek sıvı kaybını arttıracak derecede enerji gerektiren çalışmalar çigongda geliştirilip kullanılması amaçlanan bünyenin doğal çi'sinin kaybedilmesine yol açmakta olduğundan çigong çalışmalarında da fiziksel yorgunluk ve tükenmişlik durumu çalışmaların doğru yapılmadığının da bir göstergesi olmaktadır. Bu yönüyle çigong günümüz modern kültür-fizik (Fitness, aerobik vb.) kültürüne olduğu kadar sert Yoga çalışmalarından da (Power Yoga vs. yoga türleri) oldukça farklıdır. Hindistan kökenli özellikle Hatha Yoga uygulamasından ayrılan diğer bir yönü de bedenin doğal ritmiyle daha fazla uyum göstermesi, nefes çalışmalarında da nefesin uzun sürelerle tutulması gibi uygulamaların olmamasıdır. Çigong çalışmaları dışarıdan izleyen bir kişi için etkisi konusunda şüpheye düşürecek denli bir sadelik göstermektedir. Bu, onun daha çok enerjetik beden üzerinde çalışmasından kaynaklanan bir sonuçtur. Çigong uygulamalarında üç ana esas bulunmaktadır. Bunlar; zihin, nefes ve enerjidir. Bu çalışmalarla çi ya da yaşam enerjisi yoğunlaştırılır, etkinleştirilir ve kullanılır. Gevşeme çigongun temelidir çünkü gevşeme ile birlikte yalnızca bedendeki çi'nin rahatça akışı sağlanmamakta aynı zamanda zihin dingin ve uyanık hale getirildiğinden soluma da kendiliğinden düzenli hale gelmektedir. Zihin çigong alıştırmalarında çok önemlidir. Zihinle dikkati yönlendirerek çi yoğunlaştırılır, dolaştırılır, belirli uzuvlara yönlendirilir ve beslenip güçlendirilir. Tıbbi Çigong Cigong'da Akupunktur'da da kullanılan meridyenlerin önemi vardır Çigong, Çin'de 1989 yılından bu yana tıbbı tedavi yöntemi olarak resmi kabul görmüş ve çoğu üniversitenin de müfredatına alınmıştır. 1996 yılında ise Çin hükümeti tarafından Ulusal Sağlık Planı'nın bir parçası olarak ele alınmıştır. Tıbbi Çigong'un şu üç alanda uygulanmaktadır: 1. Bedenin sağlık durumunu korumak için fiziksel terapi ve belirli rahatsızlıkların tedavisi 2. Stres yönetimi ve gevşeme teknikleri 3. Harici Çi Sağaltımı (Çin Terapötik Dokunuşu olarak da adlandırılır) Kas-iskelet problemleri, iç organlara ilişkin problemler ve diğer rahatsızlıklara ilişkin geliştirilmiş belirli çigong egzersizleri vardır. Örneğin yirminci yüzyılda Şangay fizik terapistleri çigong ve savaş sanatları ustaları ile birlikte Batılı fizik terapi bilgisiyle geleneksel çigong formlarını bir araya getirerek boyun ve omuz problemleri, alt sırt, diz ve kalça, üst ve alt uzuvların eklem problemlerini, tenis dizi ve iç organ bozukluklarına yönelik sağaltıcı Liangong Shr Ba Fa (18 Arınma Metodu) adlı çigong formunu geliştirmişlerdir. Çigong kadim Çin tıbbının bir başka önemli ve modern tıp tarafından da kabul görülen bir başka uygulaması; akupunkturla da benzer ilkeler üzerine kuruludur. Akapunktur'daki meridyen denilen çi'nin dolaşım kanalları metal, altın iğnelerle manipüle edilirken aynı işlem Çigong'da iğne kullanılmaksızın bir takım bedensel duruşlar, nefes ve imajinasyon teknikleriyle gerçekleştirilir. Her iki teknik de Çin tıbbının parçaları arasında yer alır ve çi'nin bedende yeterince bulunması ve serbestçe akması hedeflenir. Tıpkı akupunktur gibi pek çok rahatsızlığa karşı alternatif bir tıp yöntemi olarak kullanılan Çigongun iyi geldiği söylenilen rahatsızlıklardan bazıları: Sindirim sistemi rahatsızlıkları Bronşit, astım ve allerjik rahatsızlıklar Gribal enfeksiyonlar Hormonal dengesizlik Yüksek ve düşük tansiyon Kalp, karaciğer ve böbrek yetmezliği Multiple skleroz Anksiyete ve stres Obezite ve kilo problemleri Savaş Sanatları Çigongu Çinliler dörtbin yıldan bu yana savaş sanatlarını çalışmakta ve onları geliştirmektedirler. Başlangıçta teknikler genel kas gücünü geliştirmek amacıyla kullanılmaktaydı. M.Ö. 200'lerde Çi'nin bedendeki devridaiminin ve akapunktur uygulamasının daha iyi anlaşılmasıyla savaş sanatlarında Çi kullanılmaya başlandı. Çi'nin savaş sanatlarında kullanımına ilgi Bodhidharma'nın (Çince'de Da Mo şeklinde söylenir) M.S. 536'da Wai Dan egzersizlerini Shaolin Tapınağında başlatmasından sonra giderek arttı. Bodhidharma Shaolin'de keşişlerin egzersiz yapmayışları sebebiyle fiziksel durumlarının genellikle kötü olduğunu görmüş ve Yi Jin Jing (Kas/Tendon Değiştirme Klasiği) ile Xi Sui Jing (İlik/Beyin Yıkama Klasiği) adlı kitaplarını kaleme almıştı. Keşişlerin bu kitaplarda anlatılan ve bindörtyüzyıldan daha fazla süre uyguladıkları bu egzersizler yirminci yüzyıla kadar gizli tutulmuş ve ancak yirminci yüzyılda Çin'in genel halk kitlesi tarafından bilinir ve uygulanır hale gelmiştir. Shaolin keşişleri bu egzersizlerin her ne kadar daha sağlıklı olma amacıyla geliştirilmiş olsa da aynı zamanda savaş sanatları için gereksindikleri gücü de arttırdıklarını keşfetmişlerdir. Wai Dan (bunlar harici çalışmalardır) egzersizlerinde enerji kaybı riskini önlemek (Buna San Gong denmektedir) için de keşişler bu çalışmalara Nei Dan (Dahili çalışmalar) meditasyonunu da eklemiş ve böylece Çi kanallarını açık tutmaya çalışmışlardır. Chen stili Tai Chi ustası Chen Fake Çin savaş sanatlarından her birinin kendi özgün çigong metotları vardır ve çigong ya da içsel enerji çalışmaları olmaksızın yapılan dövüş sanatları gerçek güç olmaksızın yapılan gösteri dövüşü olarak kabul edilmekte ve iç kuvvet olmadan yapılan savaş sanatları bir spor ve sağlık egzersizi olarak yeterli görülse de etkili bir savaş sanatı için çinli ustalar çigong çalışmasını zorunlu görmektedirler. Çin savaş sanatları içsel gücün kullanımı açısından iki ana gruba ayrılmaktadır: İçsel Stil veya Dışsal Stil. İçsel Stilde iç güç ağırlıklı olarak kullanılırken dışsal stillerde içsel stildeki çalışmaların yanında kas gücü de devreye sokulur. Shaolinquan Chaquan, Bajiquan dışsal stiller iken Tai Chi Chuan, Xingyiquan, Baguazhang, Liuhebafa içsel stillerdir. Her iki sitllerin eğitimlerinde çigon kullanılmaktadır. Nei Dan egzersizlerini uzun yıllar çalışan savaş sanatçıları enerjilerini bedenlerinin dışına yansıtabilmekte ve yalnız dokunuşla bile rakiplerini etkileyebilmekteydiler.Ustalar çi güçleriyle akapunktur noktalarını baskı, sıkıştırma, yumruk, tekme ve diğer çeşitli teknikler kullanarak manipüle etmekte ve böylelikle rakiplerinin Çi akışlarında dengesizlik oluşturmakta ve hatta ölüme yol açabilmekteydiler. Bu noktalara yapılan vuruş teknikleri Kung Fu'da en yüksek sanat olarak görülmekteydi. Bu tekniklerin uygulanabilmesi için eller ve parmaklar Demir Kum Avucu (Tie Sha Zhang) ve Gizli Kılıç (Jian Jue) gibi metotlarla, yanan bir muma yumruk atma gibi tekniklerle rakibe nüfuz etme gücü arttırılmaya çalışılırdı. Uzun yıllar yoğun çalışma gerektiren bu tip uygulamalar günümüzde çoğunlukla unutulmuş ancak geleneksel çin savaş sanatlarında bazı çigong çalışmaları uygulanmaya devam etmiştir. Savaş sanatlarında kullanılan çigong yöntemlerine sağaltım amaçlı çigong yöntemlerinden ayırmak için Sert Çigong da denir. Sert Çigong yöntemleri asırlardır dahili Çi'yi geliştirmek, darbelere karşı incinmemek için kemik ve kasları güçlendirmek için savaş sanatçıları tarafından kullanılmıştır. Öğrencilerin çi'lerinin gelişme düzeyleri çeşitli testlerle sınanır. Bu teknikle çigong öğrencileri vücutlarını normal bir insanın dayanamayacağı (başlarıyla kiremit veya demir kırma, mızrakları boyunla bükme vs.) darbelere karşı dayanıklı kılabilmektedirler. Sert Çigong Batı ülkelerinde uygulanan eğitimlerle kas geliştirilmesine benzememekte çünkü vücutta dolaşan Çi'nin belirli nefes ve duruş teknikleriyle yönlendirilmesi ile işlerlik kazanmaktadır. Sert Çigongun hem yumuşak (yin) hem de sert (yang) yönleri vardır. Yang yönü belirli duruş ve nefes tekniklerinin kullanıldığı bedene eller, özel bambu kamışlar ve demir çubuklarla düzenli vuruşları içerir. Yin yönü ise eğitimin ihmal edilmemesi gereken ve egzersizle oluşan yangıyı serinletmek için gerekli olan meditasyonu içermektedir. Sert Çigong eğitiminde belirli düzeyler bulunmaktadır. Öğrenci gelişiminde bu düzeyleri teker teker geçmesi gerekir. Her bir düzey bir diğerinden daha zor talimleri kapsar. Sert çigong çalışmaları Kung Fu ustasına dövüşte ihtiyaç duyacağı gücü, dayanıklılığı sağlamakta aynı zamanda alınan darbelere karşı bedenin hasar görmesinin de önüne geçmektedir. Bu durum geleneksel Kung Fu ustalarının ileri yaşlarda bile sanatlarını etkin kullanmalarının ardındaki nedeni de açıklamaktadır. Sert Çigong sadece bedeni güçlendirmekle kalmaz aynı zamanda vücutta astım, dolaşım sorunları, depresyon ve akciğerlerin gelişimini de sağlamaktadır Sert çigong yöntemleri arasında en ünlüleri Demir Gömlek Çigong (Iron Shirt Qigong) çalışmasıdır. Ayrıca Demir Yumruk (Iron Fist), Kartal Pençesi (Eagle Claw), Çelik Parmak (Steel Finger), Demir Önkol (Iron Forearm), Demir Diz (Iron Knee) gibi eğitimler de savaş sanatlarında öğrencilerin farklı uzuvlarını geliştirmek için kullanılmaktadır. Bir ila üç yıl süren (Wong Kiew Kit'in ifadesiyle) Demir Gömlek çalışmasında Çi üretilip depo edilir ve salgılar, kaslar ve kemiklerin desteklenmesiyle daha güçlü ve sağlıklı ve aynı zamanda daha dengeli bir beden geliştirilir. Çalışmaya Demir Gömlek adının verilmesinin sebebi bu çalışmayı yapan kişinin yumruk ve tekme gibi darbelerden etkilenmemesi ve bedeninin Çi ile demir bir gömlekle kaplı koruyucu bir zırh taşır gibi korunmasıdır. Bu çalışmada nefes ve duruşlar önemlidir. Enerji Nefesi de denilen teknikle karın nefesi alınır ve Dan Tien Çi'si aktive edilir. Ancak uzmanlar bazı Demir Gömlek çalışmalarının yüksek tansiyon, duygusal dengesizlik, kalp problemi ve herhangi bir akut rahatsızlık çekenler, adet dönemi sırasında kadınlar tarafından yapılmaması konusunda uyarılarda da bulunmaktadırlar. 80 ve 90'larda Çigong'un popülerliğinin artmasıyla birlikte ortaya çıkan pek çok grup geleneksel çigong pratisyenleri ve şüpheci çevreler tarafından eleştirilmeye başlandı. Akupunktura yönelik eleştirilerin bazıları Çigonga da yöneltilmiştir. Çi'nin ve meridyenlerin varlığı kadar sağaltım sürecinin de modern bilimsel yöntemlerle tespit edilemeyişi ve gözlem alanının dışında oluşu ve ilkelerinin modern bilimsel paradigma ile çelişkisi, Çigong gibi antik yöntemlere karşı bilim çevrelerinin ve araştırmacıların şüphelerini sürekli beslemiştir. Bu tıp çevrelerine göre Çigong bilimsel bir tedavi yöntemi değildir, bir tür sözdebilimdir (pseudoscience) ve kişiyi konservatif batı tıbbının uygulamalarından alıkoyduğu durumlarda sağlığı riske atma tehlikesi bulunmaktadır. Uygulayıcılardaki bazı olumlu etkiler ise Çigong teorisindeki çi denilen ve bilimsel olarak ispatlanmayan söz konusu enerji akışının düzenlenmesinden değil plasebo etkisinden veya nefes kullanılarak yapıldığında kişinin olumlu bir ruh haline girmesini sağladığından kaynaklanmaktadır. Alternatif tıp başlığı altındaki tekniklere tümüyle karşı çıkanların yanı sıra daha ılımlı bir yaklaşımla Çigong'un da diğer alternatif/geleneksel metotlar gibi konservatif tıbbın dışında yegane bir terapi yöntemi olarak görülmemesi fakat tamamlayıcı tıp çalışmaları içinde ve modern tıbbi yöntemlerle birlikte kullanılması gerektiğini ileri sürenler de vardır. Bu uygulamalarda kişinin uzman olmayan kişilerin ellerinde herhangi bir zarar görmemesi için uzman doktor ve çigong pratisyenlerince birlikte hastalığın ele alınması gerektiği ve modern tıp gereçleriyle hastalığının izlediği seyrin takip edilmesi gerektiği uyarısı da yapılmaktadır. Bunun yanı sıra çok sayıda insanın yetersiz bir gözetmen altında veya kitaplar veya video ve DVD'lerden öğrendikleri çigongu uygulamaya çalışması Çigong ustaları ve ortodoks çigong okullarının temsilcileri tarafından eleştirilmiş ve bu çalışmaların insanda enerji dengesizliğine yol açarak fiziksel ve zihinsel problemler oluşturabileceği iddia edilmiştir. Bazı Çigong egzersizlerinin hamileler, adet dönemindeki bayanlar, yüksek tansiyonlular ve kanser, tümör gibi vakalarda yapılmaması gerektiği hatta bu rahatsızlıkları arttırabileceği bizzat çigong uzmanları tarafından ifade edildiğinden özellikle rahatsızlık durumunda ehil çigong hocalarından, geleneksel çin tıbbı uzmanlarından yardım alınması gerektiği de tavsiye edilmektedir. Ünlü bir savaş sanatçısı ve Çigong ustası olan Wong Kiew Kit gerçek çigongun kitaplar ve videolardan değil bir ustadan öğrenilebileceğini ve çi akışının doğru kontrol edilmediğinde kişinin enerji ağında dengesizlik olabileceğini ve bunun da kan basıncında dengesizlik, hormon üretiminde bozulma, baş dönmesi, hayati organların çalışmasında bozukluk, fobi, halüsilasyon gibi kötü etkilerin ortaya çıkabileceğini ve hatta bunların çok ciddi sorunlar doğurabileceğini ifade etmiştir. Çoğu geleneksel çigong okulunda belirli bir uzman gözetmenin kontrolü altında yıllarca süren bir çigong eğitimi söz konusudur ve öğrencinin çigongu yanlış uygulaması gözetmen tarafından engellenir. İç enerjilerin dengesiz bir şekilde dolandırılması bu eleştirmenlere göre sonunda kişide bedenin hem zihinsel hem de fiziksel sistemlerinde dengesiz sonuçlar doğuracaktır. Rehbersiz veya uzman olmayan rehberlerle çalışılan pratisyenlerde gelişen çeşitli kronik zihinsel ve fiziksel sağlık problemleri hiç de nadir değildir hatta İngilizce konuşan çigong pratisyen ve öğretmenleri bu sendromlardan birini "Çigong Psikozu" (Qigong Psychosis) şeklinde adlandırmışlardır Geleneksel Çin Tıbbı Tai chi Yin Yang Akupunktur Alternatif tıp Wuji Çigong Can Cuang Gong Yaban Kazı Çigong (Dayan Çigong) Beş Hayvan Oyunu (Wu Qin Xi) Çigong Altı Sağaltıcı Ses (Liu Tsı Cüe) Yi Cin Cing Büyük Düzenleyici Alıştırma, Yüzen Ejder, Rüzgar Yürüyüşleri, Beş Hayvan Oyunu, Yaban Kazı, İlik Yıkama, Yi Cin Cing, Altı Sağaltıcı Ses, Sekiz Brokar, Taici Çigong, Küçük Gök Döngüsü, Büyük Gök Döngüsü, İçsel Gülümseme, Feng Şui, "rüzgâr" ve "su" anlamına gelen, doğada var olan yaşam enerjisini, yaşanılan mekânlarda harekete geçirme yöntemlerini gösteren eski bir Çin öğretisidir. Feng şui, eski bir Çin yerleşim uygulaması olup, çevreyle uyumunu sağlamaya yönelik, uzayda mekânın ayarını yapmaya yönelik bir uygulamadır. Bu terimin kaynağının "Rüzgârlar vahşi/ Güneş ılık/ Su berrak/ Ağaçlar gür" şiirinden geldiğine inanılır.[1] Beş bin yıllık geçmişi olan[kaynak belirtilmeli] Feng Şui öğretisinin, insanın varoluş özelliklerine uygun yaşam alanlarını düzenleme yöntemi olduğuna ve böylece daha sağlıklı yaşanılıp, mutlu ilişkiler kurulacağına, kişisel gelişimden kariyerimizi geliştirip kazanç artırımı sağlanabileceğine inanılır. Feng şui coğrafî, dinî, felsefî, matematiksel, estetiksel ve ideolojik fikirlerin bir karışımını içeren ayrı bir Çin inanç sistemidir.[2] Ancak bir din ya da tarikat değildir. Bir yerin "iyi bir feng şui"ye sahip olması oranın doğayla uyum içinde olması, "kötü bir feng şui"ye sahip olması ise oranın doğayla uyumsuz olmasıdır. Feng şui bir dekorasyon stili değildir. Daha çok ana hatları birçok dekorasyon stili ile uyumlu bir disiplindir. İnsanlar genel olarak iyi bir feng şuiye sahip veya sahip değil diye tanımlanmazlar.[2] Chi: Geleneksel Çin kültüründe evrendeki her canlının bir parçası olduğuna inanılan yaşam enerjisi, tinsel enerji. Yin-yang: Çin felsefesinde, insanların doğadaki olayları algılayışlarında karşılaştıkları ve evrendeki her devingen nesnede bulunduğuna inanılan doğal karşıtların genel tanımlamaları. Edilgeni, karanlığı, dişili, olumsuzu ve tüketimi betimleyen "Yin" geceye , Etkeni, aydınlığı, erili, olumluyu ve üretimi betimleyen "Yang" ise gündüze karşılık gelir. Sürekli bir mücadele içinde olan Yin ve Yang birlikte Bütünü yaratırlar. Beş element: Ağaç, Ateş, Toprak, Metal ve Su'dan oluşur. İnsanlar da doğdukları yıllar itibariyle bu elementlerin etkisi altındadır. Bagua yön haritası: En klasik Feng Şui öğretisidir. Pusulanın gösterdiği yönlere göre mekânı 9 bölüme ayırmayı öngörmektedir. Bu bölümler hayatın 8 önemli boyutunu ve enerjinin çıkış noktası olan merkez bölümünü içine alır. Sağlık, aşk, zenginlik,kariyer, eğitim gibi beklentiler Bagua haritası üzerinde yönlerle ifade edilir. Çi veya Japoncadaki söylenişiyle Ki ; geleneksel Çin kültürü ve tıbbının temel kavramlarından biridir. Çi'nin mevcut olan herşeyde yer alan "hayat gücü" veya "spiritüel enerji" olduğuna inanılmaktadır. Genellikle "hava" veya "nefes" olarak yabancı dillere aktarılan bu terimin aslında tam bir karşılığı yoktur. Çince'de Çi'yi gösteren ideogram formu 氣 şeklindedir. Metafizik bir enerji tipi olarak Çi ve benzeri felsefi kavramlara dair ilki referanslar özellikle Asya'da pek çok inanç sisteminde yer almaktadır. Çin düşüncesinin en eski kayıtlarında çi kavramı ile ilgili ifadeler geçmektedir. Çin mitolojisinin önemli ilk dönem figürlerinden biri olan Huang Di veya Sarı İmparator, geleneksel Çin tıbbı olarak bilinen bu kültürü biraraya getirip, formalize eden kişidir. Etimoloji Çi, Çince'de pişirildiğinde pirinçten yükselen "buhar" şeklindeki bir ideogram ile gösterilir. Çi'nin Çince'deki ilk yazılışı kişinin soğuk bir günde görülen nefesini temsil eden üç dalgalı çizgi ile gösterilmekteydi. Daha sonraki ve günümüzdeki karaktere benzer şekildeki versiyonlarında ise aynı üç çizgi stilize edilmiştir. Diğer Kültürlerde Benzer Kavramlar Değişik kültürlerde de Çinlilerin Çi diye tanımladıkları enerji şeklini tanımlamakta o kültürlerin dillerinden çeşitli kavramlar kullanılmıştır. Hatta Çi'nin etimolojik kökeni ile diğer kültürlerdeki benzer ifadelerin etimolojik kökenleri arasında benzerlik de bulunmaktadır, örneğin Çi'nin nefesle ilişkilendirilmesine benzer şekilde Ruh kelimesi de nefesle ilişkilendirilmiştir. Ortadoğu dinlerinde Ruh,Hint dinlerinde Prana, Kelt ve Druid mitolojisinde Awen, beşeri düzeyde ifadesini bulan Tanrısal/İlahi "nefes"tir ve hemen hemen dünyadaki herşeyi bir ruhu vardır, tıpkı evrenin her yerinde ve farklı düzeylerde çi'nin bulunuşu gibi. Polinezya mitolojisi : mana Avustralya Aborijin mitolojisi : maban Mısır dini ve mitolojisi : Mısırlıların ruh kavramı/hayat gücü Ka Fin mitolojisi : sisu Yunan mitolojisi/Hıristiyanlık : pneuma Roma mitolojisi/Hıristiyanlık : Spiritus Yahudilik : ruah İslamiyet : ruh Türk mitolojisi : can Inuit mitolojisi : inua, sila Leni Lenape mitolojisi : Gitche Manitou#Manitou ve manetuwak Norse mitolojisi : seid Druid : Awen Yoruba mitolojisi : ashe Ghedee practice : mbec Also related are the philosophical concepts of: Avrupa Simya ve felsefesi : aether, (or ether), quintessence Hindu dini ve felsefesi : prana, kundalini Geleneksel Çin Tıbbında Çi Geleneksel Çin tıbbı teorilerine göre bedende batı dillerinde meridyen olarak çevirilen kanallar boyunca akan, Çi denilen bir hayat enerjisinden söz ederler. Farklı rahatsızlık belirtilerinin Çi'nin bu hareketinin engellenmesi, dengesizleşmesi ve bozulmasının bir sonucu olduğuna inanılır. Geleneksel Çin tıbbı farklı terapi teknikleri uygulayarak çi'nin eğer az ise miktarını yükseltmek, dengesiz ise dengeye oturtmak veya bozulduysa canlandırmakta ve böylelikle hastalıkları tedavi etmektedir. Bu teknikler arasında şifalı otlar, özel diyetler, egzersizler (Çigong, Tai Chi Chuan ve savaş sanatları eğitimleri gibi), yakı, blokajları temizlemek için masaj ve akupunktur yer almaktadır. Çi'nin organlarda aktif olduğu saat dilimleri OrganSaatiAkciğer3:00-5:00 A.M.Kalın Bağırsak5:00-7:00 A.M.Dalak7:00-9:00 A.M.Mide9:00-11:00 A.M.Kalp11:00 A.M.-1:00 P.M.Küçük Bağırsak1:00-3:00 P.M.Mesane3:00-5:00 P.M.Böbrek5:00-7:00 P.M.Perikardium7:00-9:00 P.M.Üçlü Isıtıcı9:00-11:00 P.M.Safra Kesesi11:00 P.M.-1:00 A.M.Karaciğer1:00-3:00 A.M. Feng Shui'de Çi Feng Shui denilen geleneksel Çin mekân düzenleme sanatı çi'nin akışı, beş elementin, yin ve yang'ın ve diğer faktörlerin birbirleriyle ilişkisi üzerine kuruludur. Mekânlardaki insan, hayvan, bitki ve eşyaların arasında bir çi akışının olduğu ve bu akışın engellenmesiyle, sağlık, enerji düzeyi, talih gibi alanlarda negatif etkilerin ortaya çıkacağı kabul edilir. Eşyaların rengi, biçimleri ve mekândaki konumları uygulayıcının enerji düzeyini doğrudan etkileyecek şekilde bu akışın yavaşlaması, yönlendirilmesinde kullanılır. Savaş Sanatlarında Çi Çi pek çok Çin, Kore ve Japonya kökenli savaş sanatlarında kullanılan merkezi bir unsurdur. Çi'nin geliştirilmesi savaş sanatçısına hem güç hem de uyguladığı sanatta doğal bir akış kazanmasını sağlar. Japon savaş sanatlarından Aikido'da Ki (Japonca'da Çi'ye verilen ad)özellikle önemlidir. Çi'nin Dan tien denilen alt karın bölgesindeki özel bir noktada depo edildiği kabul edilir. Savaş sanatçısı özel nefes teknikleri ve meditasyon yöntemleriyle bu enerjiyi sanatını icra ederken kullanır. Geleneksel kabulde savaş sanatlarındaki ustalık sadece teknik detaylardaki kusursuzlukla değil aynı zamanda ustanın kendi çi'sini kullanma derecesine de bağlı kabul edilir. Modern Bazı Yaklaşımlar Çi'nin günümüzde farklı şekillerde ifade edilen biyolojik işlevlere antik Çinlilerin verdiği bir adlandırma olduğuna inananlar vardır. Kendisi de bir Çigong ve Tai Chi eğitmeni olan Dr. Yang, Jwing-Ming'e göre Çi günümüzde biyoelektrik adıyla bilinen şeye Çinlilerin verdiğin isimdir. İngilizce Qi Maddesi A Modern Definition of Qi Çigong Geleneksel Çin tıbbı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

https://twitter.com/kanaryamfenerli