29 Mart 2014 Cumartesi

şahı nakşıbendi virdleri

https://twitter.com/kanaryamfenerli _/\/\____________/\/\_____________ KANARYAM █▓▒░▒▓█ FENERLİ ¯¯¯¯¯¯\/\/¯¯¯¯¯¯¯¯¯\/\/¯¯¯¯¯¯¯¯¯ Kabiliyyet kazanana kadar kalbte bin defa “Allah” de. (Çünkü diğer letaiflerin nazarları (bakış) yerleri makamları olduğu halde ruhun dışındakileri zikirleri kalpdedir.) En az 2 ay kalbde 2 bin defa “Allah” denir. En az 3 ay sonra kalbten ruha nazar et. Ruh da 3 bin defa “Allah” denir. En az 4 ay sonra sırra nazar et. 4 bin defa kalbde “Allah” denir. En az 5 ay sonra hâfiye nazar et. 5 bin defa kalbde “Allah” denir. En az 6 ay sonra ahfâya nazar et 6 bin defa kalbde “Allah” denir. En az 7 ay sonra nefsi natıkaya nazar et, 7 bin defa “Allah” de 40 gün böyle çalış. 40 gün sonra nefesini topla nefsi natıkaya nazar et. 7 bin defa “Allah” de 40 gün nefesini topla ruha nazar et. 3 bin defa “Allah” de. 4 ay sonra nefesini topla hafîye nazar et. 4 bin defa “Allah” de. 5 ay sonra nefesini topla ahfâya nazaret 5 bin defa Allah de. (Mürşid kabiliyetli ihvana bir derste bu letâifleri fasılalarla tarif ederek ve uygulatarak geçirtrebilirde.) 40 gün nefesini topla olduğu halde bir nefeste 21 defa “lailâhe illa’llah” de. Sayısız yirmi birer defa çok çok gece gündüz vakit buldukça de. 21 günde böyle de­vam et. Bu yirmi 21 günden sonra tenha bir evde selamet yerde yetmiş bin defa “lailâhe illa’llah” de. Bundan sonra mülahaza-i nakış ki kendi vücudundaki yazılı olan “lailâhe illa’llah” kelimesini nefy u isbat dersindeki tarif üzere oku. On günde böyle de­vam et sayısız fasılasız oku.(Sülûk çıkarma) On gün sonra bol yemek yap ihvanı yarana ziyafet ver dostlarına komşularına düğün gibi sürurlu semaver yak muhabbetli hayatta en mukaddes bir günün olduğuna se­vin bütün hayatın bedeli bir günün olduğuna inan ve bil ona göre Rabbine şükran hamdü senada olNakşiben­dî hazretlerinin, Hz. Peygamber (sav) Efendimiz’den mânâ âleminde ders alıp kendine vird edindiği ‘Evrâd-ı Kudsiye’ isimli meşhur ve mubârek virdinde Hasbünallahla ilgili şöyle bir bölüm vardır: “Hasbünallahü li dinina. Hasbünallah! li dünyâna. Hasbünallahu’l-kerimu lima ehemmena. Hasbünallahü’l-Halimü’l-Kaviyyü li men beğâ aleynâ, Hasbünallahü’ş-Şedîdü li men kâdenâ bi sûin, Hasbünallahü’r-Rahîmü Inde’s-sâm,Hasbünallahü’r-Raûfu inde’mes’eletî fi’l-cedes,Hasbünallahü l Hakimü’l-Kerîmü inde’l-hisâb, Hasbünallahü’l Latîfü inde’l-mîzân, Hasbünallahü’l-Hakîmü Inde’l-Cenneti ve’n-Nâr, Hasbü­nallahü’l-Kadîru İnde’s-Sırât, Hasbiyailahü !â ilâhe illâ hû, aleyhi tevekkeltü ve hüve Rabbü’l-Arşi’l-Azîm.” 1.”Nasrun minallahi ve fethun karib” ayeti, (Saff süresi, 13.ayet) 2.”Suphanallahi vebi hamdihi süphanallahil azim” 3.”İhlas süresi” 4.Delailül Hayrat, 5.”Bismillahirrahmanirrahim 6.Hızır Dersi,“Allahummessalli ala seyyidina Muhammedin ve seyyidina Hızır ve İlyas ve seyyidina cemi enbiyayı mürselin sellim vessellim." seher dersi 70 istigfar 3 ihlas,1 fatiha (Yukarıdaki silsileye bağışlama tarzının aynısı) .200 la ilahe illallah.300 Allah.300 selavatı şerif 100'er adet .(Ya Latif,Ya Rahman,Ya Kuddüs,Ya Nur,Ya Hu,Ya Hayy,gibi...) hediye bölümü 5 adet İstiğfar 3 adet Salâvat-ı Şerife 1 adet “Rabbena Atina Min Ledünke Rahmeten ve Heyyi’lena min emrina raşedâ” َربَّناَ آتِناَ ِمنْ َلدُنْكَ رَحََْمَة ً وَهَــِّئْ لَــنَا ِمنْ اَمِْرناَ رَشَدًا 1 adet Fatiha-ı Şerif 1 adet Âyet-el Kürsi 1 adet Elemneşrahleke Suresi 3 adet İhlâs-ı Şerif 3 adet Felâk suresi 3 adet Nas Suresi 3 adet Salâvat-ı Şerife Letâiflerin Yerleri Letâifler Âlem-i sagîr ve Âlem-i Kebir olmak üzere iki yerdedir. —Âlem-i sağîr yani küçük âlem insana denir. —Âlem-i Kebir insandan başka her şeydir. Âlem-i sagîr, on parçadan meydana gelmiştir. Bu da ikiye ayrılır. 1-Âlem-i halk beş letâiftir. Nefs, hava, toprak, su ve ateş.[8] Asılları da Âlem-i kebirdedir. Yerin dibinden arşa kadar, âlemi halkdır. Onun üstü âlem-i emirdir. Arşın içindeki mahlûklar maddeden yapılmıştır. Zamanlı ve hacimlidirler. Onun için Âlem-i halk’a ölçü âlemi de denir. Mahlûklar, âdemle (yokluk) vücudun (varlık) birleşmesinden meydâna gelmiştir. Âdemle vücudun birleşmesi, beş aslın sonuna kadardır. 2-Âlem-i emir beş letâiftir. Kalb, rûh, sır, hafî ve ahfâ’dır. Asılları, arşın dışında görülür. Âlem-i emir, maddesiz, hacimsizdir. Bunun için, Âlem-i emre Lâ-mekânî de denilmektedir. Letâifler Kalb latîfesinin yeri, sol memenin iki parmak altıdır.ADEM A.S-NURU(SARI-YEŞİL)-TOPRAK Ruh latîfesi sağ memenin iki parmak altındadır.NUH VE İBRAHİM A.S(KIRMIZI)-HAVA Sır latîfesi sol memenin iki parmak üstü ve göğsün ortasına yakındır.MUSA A.S(SU RENGİ)SU Hafî latîfesi sağ memenin iki parmak üstü göğsün ortasına yakındır.İSA A.S(SİYAH) ATEŞ Ahfâ latîfesi göğsün ortasındadır.HZ.MUHAMMED A.S(YEŞİL)TOPRAK Nefs natika latîfesinin yeri alındır.iki kaşın arası -vücudu kül-herreng yani renksiz Beden (ateş, hava, su ve topraktan) meydana gelmektedir. Bu unsurları ayrı ayrı sayarsak, latîfeler on olur. Onun için bunlara letâif-i aşere (on latîfe) denilmiştir. Bu nurların renklerinde ihtilaf vardır. Mesela “kal­bin nuru kırmızı, ruhun nuru sarı, sırrın nuru beyaz, hafinin nuru yeşil, ahfânın nuru siyah ve bazen beyaz, ümmi dimağda zuhur eden sultan-ı zikir, nefs-i natıkanın nuru mavi olur.” Bu da gösteriyor ki, insanın meşreplerine göre sınıflandırılma ve değişim vardır. Adetler izafidir. Her mürşidin usülünde sayılar değişir artar veya azalabilir. Bazı büyükler bu sayılarda Rasûlüllah sallallâhü aleyhi ve sellemin sünneti takip etmek daha uygundur, demişler. “Tasavvuf incitmemek ve incinmemektir, yalnız incitmemeye de­ğil asıl incinmemeye alışmak gerek. namazları kılın “Sonra bunların ardından öyle bir nesil geldi ki, namazı terk ettiler, heva ve heveslerine uydular; onlar bu taşkınlıklarının karşılığını mutlaka göreceklerdir. Cehennemdeki «Gayya» vadisini boylayacaklardır.” (Meryem, 59) “Her nefis, kazandığına karşılık bir rehindir. Ancak, (hesap defteri) sağ yanından verilenler başka: Onlar cennetler içindedir. Günahkârlara, ‘sizi şu yakıcı ateşe sokan nedir?’ diye uzaktan uzağa sorarlar. Onlar şöyle cevap verirler: Biz, namaz kılanlardan değildik…” (Müddessir, 38–43) “Biz namazdan başka amellerden herhangi bir şeyin terkini küfür saymazdık.” (Tirmizi) “Namazın terki şirktir.” Misvak sünneti abdestte istibraya Her gün teheccüd vaktinde uyanır ve güne teheccüd namazı “Kim sabah namazını cemaatle birlikte birlikte kılar sonra da güneş doğuncaya kadar oturup Allah Teâlâ’yı anar daha sonra da iki rekât namaz kılarsa bu onun için tam ve eksiksiz olarak bir hac ve umre ecri gibi olur.” (Tirmizi) Sabah namazının farzında genellikle birinci rekâtta Fatiha’dan sonra; “Âl’a” sûresini, ikinci rekâtta zammı sure olarak “Şems” sûresini okurlar İşrak Namazı İstihare Namazıİki rekât kılınan bu namazın birinci rekâtında Kafirûn Suresi, ikinci rekâtında İhlâs Suresi okunur. Namaz bitince on bir adet salâvat-ı şerife, yetmiş adet istiğfar ve yüz adet kelime-i tevhit getirilerek uykuya yatardı. Duha-Kuşluk Namazı Evvâbin NamazıBu namazda Buruc, Tarik, Leyl ve Kadir Sureleri Kabir Nur Namazı (2 Rekât) Yatmadan önce İhram Namazı (2 Rekât) Yatmadan önce eyyam-ı beyz, pazartesi ve Perşembe oruçlarını tutmaya gayret Evrâd-ı Bahaiyye’yi ve Delâil-i Hayrât Günlük olarak da 41 defa Salât-ı Nâriye (Tefriciye) Pazar ve Perşembe ikindiden sonra veya akşamıRamazan ayında ise, her gün akşam Hatm-i Hâcegân yapılır Hatm-i Hâcegân’ın Zikri 7 Adet Fatiha Suresi 100 Adet Salâvat-ı Şerife 79 Adet İnşirah Suresi (Besmele ile beraber) 1001 Adet İhlâs Suresi (Besmele ile beraber)[19] 7 Adet Fatiha Suresi (Besmele ile beraber) 100 Adet Salâvat-ı Şerife Hatm-i Hâcegân’ın Yapılış Şekli Hatim Çavuşu arkadaşları daire şeklinde namazda oturur gibi, dizer. Hatim çavuşu tarafından toplam 100 adet küçük 11 adet büyük taş alı­nır. 11 büyük taştan bir tanesi Hatim Hocasının önüne, 6 adedi sağ tarafa, 4 adedi de sol tarafa ayrılır. 100 adet küçük taştan 79 adedi hatim hocasının sağ tarafından itibaren, çavuş tarafından ihvana dağıtılır. 21 adet kü­çük taş Hatim Hocasının elinde kalır. Hatim Hocası Hatme Duasını okur. Daha sonra Hatim Hocası hatm-i Hâceganı okutmaya başlar. Hatim hocası sesli, diğerleri de içinden 5 defa “Estağfirullah” dedikten sonra, orada bulunan herkes içinden son Estağfirullah’ı “el-azim, el-kerim, er-rahim, el-hayy-ul kayyum ve gaffara’z-zunûbe ve etûbu ileyhe, ya rabbiğ firlî” birlikte denir. Sonra Hatim Hocası da dâhil olarak sağ taraftan itibaren 7 kişi içlerinden besmele ile birlikte Fatiha suresini okurlar. Sonra hatim hocası “Salâvat-ı Şerifeh” Der, herkes kendi elindeki taş adedince içinden salâvat-ı şerifeyi (Allahümme salli ve sellim ala Seyyidinâ Muhammedin ve ala âli Seyyidinâ Muhammedin bi adedi ilmik) okur. Hatim Hocası da elindeki 21 adet küçük taşa salâvat-ı şerife okuyunca salâvat-ı şerife 100 adede ta­mamlanmış olur. Bu arada ihvan râbıta halini alır. Daha sonra Hatim Hocası “Elem Neşrahleke-i Şerîf” der, orada bulu­nanlar içlerinden besmele ile beraber ellerindeki taş adedince “İnşirah Sure­sini” okurlar. Bu da 79 adet olmuş olur. Daha sonra Hatim Hocası elindeki 21 adet küçük taştan bir kaç tanesini kendine bırakıp, geri kalanını çavuşa verir. O da hatim Hocasının, sol tarafından itibaren o taşları ihvana dağıtır. Daha sonra Hatim Hocası sesli olarak “İhlâs-ı Şerif” der ve herkes içinden besmele ile beraber elindeki taş adedince “İhlâs Suresini” okur. Her bir seferinde hatim memuru da 10 Adet büyük taştan 1 tanesini diğer tarafa koyar, bu işlem 10 defa tekrarlanır. Her bir büyük taşa 100 adet İhlâs Suresi okunduğu için 1000 adet İhlâs Suresi okunmuş olur. Hatim Hocası 1 adet İhlâs Suresi ilave eder. Daha sonra Hatim Hocası dâhil sol taraftaki 7 kişi içinden besmele ile beraber “Fatiha Suresini” okur. Daha sonra Hatim Hocası “Salâvat-i Şerifeh” der, herkes içinden elinde­ki taş adedince yani toplam 100 adet “Salâvat-ı şerife” okur. Daha sonra kıraati düzgün bir kişi tarafından Al-i İmran Suresi, 7. ayeti okunur. Sonra taşlar, çavuş tarafından sol taraftan itibaren toplanmaya başlar, bu arada da Hatim Hocası kendi içinden, okunan ayet-i kerime ve salâvat-ı şerife ve hatm-i Hâcegândan hâsıl olan sevabı belli bir düzenle hediye eder ve torbaya toplanmış taşları ses verecek şekilde yere bırakır. Dileyen gözünü açar. Böylelikle hatm-i hâcegân bitmiş olur. Sonra Silsile-i şerif okunur. Ebû Said Muhammed el-Hâdimi şöyle der: “Kim Hacegân hatmesinden sonra şeyhlerin silsilesini okur­sa kendisinde keşif ve yücelmeler hâsıl olur. Hatimden sonra tatlı bir şeyin ikramı şerbet, lokum, helva vb. uygundur. Hatm-i Hâcegân’ın Fazileti Hatm-i Hâcegân hakkında birçok faziletler olduğu rivayet edilir. 1-O memleket afattan emin olur Yetmiş bin melâike hazır olur. 2-Pirânların ruhaniyeti okuyanlardan razı olur. 3-Pirânın manevi sofrasıdır. Derslerin evvelinde yapılır. Râbıtada gereken fiziksel durumlar şunlardır. — Abdestli olmak: —Günde bir veya iki defa uygulamak. Râbıta günde bir defa yapılıyorsa ikindiden sonra veya sabahtan sonra yapılmalıdır. —En az yir­mi dakika kadar olması gerekir. — Fiziksel ve zihinsel rahatlık. Gerekirse gusül abdesti almak —Râbıta yapabileceğiniz, ortam dikkati da­ğıtabilecek şeylerden yeteri kadar uzak bir yer olmalıdır. —Yemekten en az iki saat sonra yapılmalıdır. Yemeğin hemen ardından yapılan râbıta rahat olmaz. —Gözleri kapayarak mürşidin huzurunda O’na yönelmektir. —Dikkat iki gözün arasına toplanarak hareket edilmelidir. —Ufak rahatsızlıklar varsa râbıtanın huzurunu bozabilir. Bu gibi durumlarda kısa tutulmalıdır. —Sakalın göğse dayanması ve rahat bir oturma şekli ile oturmak gerekir. Mesela; ters teverruk oturuşu le veya rahat edebileceği şekilde oturmak: —Râbıta süresince dilin ucu damağa değmeli, diğer­lerine göre üst dişlerin arkasına veya alt dişlerin arkasına değmeli ve dil ağız­da düz yatmalıdır. Dilin ucunun alt dişlerin arkasına dayanması en doğal şekil gibi görünüyorsa da dil en uygun gelen şekilde tutmak gerekir. —Sessiz, yavaş, yumuşak ve düzenli bir solunum yapılmalıdır. Solunum sayısı azaltılır. Eğer burun tıkalı değilse, ağız kapatıp burnundan solunmalıdır. “ALLAH” ZİKRİN YAPILIŞ ŞEKLİ “Zikredecek kimse taharet eder, abdest alır. Temiz bir yer­de iki rekât namaz kılar, dizüstüne oturur, sonra dudaklarını birbirine yapıştırır. Dilini dahi damağına tespit eder, gözlerini yumar, azasını hareketten men eder. Bütün kuvvetlerini ve hasselerini ta’til eder ve mürşidin ruhaniyetine gönlünü çevirip ondan yardım umar, sonra sol memesinin altında kalbine ism-i celâli, nuranî harflerle ve tasavvur kalemi ile nakşeder. (“Allah” الله ismi şerifini yeşilli sarılı nur ile yazılı görür gibi düşünür.) O mü­barek lâfzın manası olan Allah Teâlâ’ya teveccüh eder. Bu teveccüh ile öyle meşgul olur ki, kendini unutur, dünya kaygısı ve işlerini bir yana atar. “Euzü billahi mineş şeytanirracim bismillahirrahmanirrahim. İlâhi ente maksudi verizâike matlubî, efdaluzzikri fağfirlena ya “Allah” “Allah” “Allah” diye bin defa “Al­lah” denir Her yüz defa “Allah” deyince yüz başında. “Lailâhe illa’llâh Muhammedün Rasûlüllah sallallâhü aleyhi ve sellem ilâhî ente mak­sudî ve rızâike matlubî, “Allah” “Allah” diye devam eder. KELİME-İ TEVHİD HATİMİ 00 fasulye veya taş hazırlar. Sonra eûzü ve Besmele’yi çeker veفَاعْلَمْ اَنَّهُ لاۤ اِلـهَٰ اِلاَّ ٱلله ُ Okunarak zikre başlar. Ele alınan tesbihin her bir tanesi için “Lâ İlâhe İlla’llâh” لاۤ اِلٰهَ الاَّ ٱللهُ denir ve her tes­bih yüze tamamlandıktan sonra “Lâ İlâhe İlla’llâh Muhammed-ür Rasûlüllah” لاۤ اِلـهَٰ اِلاَّ ٱللهُ مُحَمَّدٌ رَسُولُ اللهِ Denir. Her fasulye için 100 Kelime-i Tevhit okunur. Neticede 70.000 adet söylenmiş olur “Bir kimse, kendisi veya başkası için yetmiş bin adet kelime-i tevhîd (kelime-i tayyibe) okursa, günahları afv olur.” (Hadîs-i Şerîf-Makâmât-ı Mazhariyye) Hatm-i tehlîl yapıp, sevabını ölülerin ruhlarına hediye etmek çok faydalıdır.” mam Rabbânî Ahmed Farukî kaddese’llâhü sırrahu’l azîz وَ ٱللهُ خَلَقَكُمْ وَمَا تَعْمَلُونَ “Allâh sizi ve amelinizi yarattı.” (Saffat, 96) âyet-i celîlesinin manâsını murâkebesinde tefekkür eder. اِنَّ ٱللهُ مَعَنَا [] اِTevbe, 40 âyet-i kerimesini ve Rasûlüllah sallallâhü aleyhi ve sellem Mekke’den hicret ederken sığındıkları Hıra Mağarasında Ebû Bekir-i Sıddîk radiyallâhü anh Hazretlerine:“Ya Ebû Bekir, mahzun olma Allah Teâlâ bizimledir” buyur­duğu hadis-i şerifini düşün (Biz ona şah damarından daha yakınız) [ Maide,54âyet-i celilesiyle bu murakabeye işaret eder. Akrabiyet murakabesi velâyet-i kübra dairelerinin birinci dairesidir. Velâyet-i kübranın üç tam bir de yarım dairesi vardır. Bu yarım daireye KAVS denir, ikinci, üçüncü ve KAVS dairelerinde muhabbet murakabesine geçilir. Bu murakabeyi tasdik eden âyet-i celile “Allah onları sever, onlar Allah’ı sever. Cenab-ı Allah: “Allah herşeyin gözeticisidir”[Ahzab,52] diğer bir âyet-i celilede “Sen gözet.” [Duhan,59] buyurmuştur. Bazı büyükler; “Kim kendi ile Allah arasındaki mukarabeyi sağlamlaştırmazsa keşif ve müşahadeye ulaşamaz.” buyurmuşlardır. Büyüklerden birisi de: “Murakabe; kulun bütün hallerinde Allah Teâlâ’nın kendisine vakıf ol­duğunu devamlı olarak düşünmesidir.” buyurmuştur. Bir diğer büyük de “Kim düşünceleri ile Allah’ı murakebe ederse; Allah da onun uzuvlarını günaha girmekten muhafaza eder.” buyurmuştur. Şeyh Murtaiş kaddese’llâhü sırrahu’l azîz “Murakebe; bütün bakış ve konuşmalarında, Allah’ı düşünmek için sırrını korumaktır.” derken: Şeyh’ül İslam Abdullah Herevi kaddese’llâhü sırrahu’l azîz: “Murakebe devamlı olarak maksadı mülahaza etmektir.” demiştir. Başka birisi de: “Murakebe; sırrına Allah’tan başkasının girmesini engellemek, hata ve günah işle­mekten utanmaktır.” demiştir. Yine bir başkası da: “Murakabe; sıfatları mülahaza ederek, vakitleri muhafaza etmektir.” demiştir. Bir Allah Teâlâ dostu da: “Murakabe: kalbe gelen hatıralara kontrol altına almak ve sırrı muhafaza etmektir.” buyurmuştur. “Gözler O’nu idrak etmezler. O gözleri idrak eder.En’am, 103 Allah kaiblerin içindekini hakkıyla bilir.ÂI-i İmran, 154 Muhakkak senin Rabbin dilediği­ni yapandırHud, 107 “Hak onun dediğidir. Mülk de onundur.”En’am,73 Ebedi hayat sahibi O’dur, O’ndan başka hiç­bir ilah yoktur.Müminun, 65 Siz ne tarafa yönelirseniz, orası Allah Teâlâ’ya ibadet yönüdürBakara, 115 Siz nerede olursanız olun Allah (ilmiyle kudretiyle) sizlerledir.Hadid, 4 Ey Rabbim benim sendeki hayretimi artır.Tâhâ, 114Esad Sahib, t. D.-K. (Mayıs-2008). Mektubat-ı Mevlâna Halid. Allah Teâlâ onları sever, onlar da Allah Teâlâ’yıMâide, 54 “And olsun ki, insanı biz yarattık. Nefsinin kendisine fısıl­dadıklarını bile biliriz. Biz ona şahdamarından daha yakınızKaf,16 “Allah Teâlâ Âdem’e bütün isimleri öğretti.”Bakara, 31 Allah onunla birçok kimseyi saptırır, birçoklarını da doğru yola yöneltir. Allah bununla ancak fasıkları saptırır.Bakara, 26 Arkadaşınız mecnun değildir.Tekvir, 22 Arkadaşınız sapmadı ve batıla inanmadı.Necm, 2 Ey doğru yolda olan! Sakın ona (Ebû Cehil’e) uyma. Sen secde et ve Rabbine yaklaşAlak , 19 Secde eden kimse, yaptığı secdeyi (sanki) AllahTeâlâ-nın ayaklarına yapar Bu ancak Sen’in bir imtihanındırÂ’raf, 155 Kur’an Kerim Okuma Edebi Nakşibendî Tarikinde büyükler Kur’an-ı Kerim okumada tercih ettikleri usulleri genellikle; Vazifelerde gündüz: Fatiha Suresi, Kafirûn Suresi, İhlas Suresi, Muavvezeteyn Suresi, Hâşır Suresi sonu, Bakara Suresi Sonu ve ilaveten istiğfar okunmasını gerekli görmüşlerdir. Gece: Yasin Suresini okumak uygun görülmüştür. Ali Ramitâni kuddise sırruhu’l-azîz buyurdu ki; ‘Üç kalp yâni Kur’an-ı Kerim’in kalbi, gecenin kalbi, müminin kalbi. Bir yerde birleşirse mümin muvaffak olur. Kur’an-ı Kerim’in kalbi, Yasin Suresi. Gecenin kalbi; teheccüd vakti.” “Evden çıkarken “Bismillahi, tevekkeltü alallahi, lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh” diyen, tehlikelerden korunur ve şeytan ondan uzaklaşır.” (Tirmizî) “Lâ havle...” okumak, doksan dokuz derde devadır. Bunların en hafifi sıkıntıdan kurtulmaktır.” (Ebû Nuaym) İmam-ı Rabbanî kuddise sırruhu Hazretleri, din ve dünya zararlarından kurtulmak için her gün 500 defa “Lâ havle velâ kuvvete illâ billâh” okurdu. Okumaya başlarken ve okuyunca yüzer defa Salâvat getirirdi. (Tefsir-i Mazherî) “Bir kimse, sabah-akşam yüz defa “Sübhânallahi ve bihamdihi” derse, o gün ve o gece hiç kimse onun kadar sevap kazanamaz.” (Deylemî) Sabah-akşam 7 defa “Allahümme ecirnî minennâr” diyen cehennemden kurtulur. (Ebu Davud) Meclislerinizi süsleyin. Zikir ve salât-ü selamlar, ziynettir. Her toplan- tınız onlarla donansın. Ekseri evliyalar, salâvatı şerifi onbir taneden az söylemezler.” (AYTANÇ, Gönül, Sözce, İst. 2005, s.12) Şeyh Şerâfeddin kuddise sırruhu’l-azîz Hazretleri buyurdu ki; “hayatında bir defa olsun erbâin yapmayan kimse ben Nakşibendiyim demeye utansın” demişti. Şeyhliği bırak derviş olacak adamın hiç olmazsa ömründe bir defa erbâin (kırk gün süren husûsi ibâdet) çıkarması lâzımdır. Erbain ikidir; 1 Recep ayının başından şaban aynın onuna kadar gadâbı nefsâniyi mahkûm etmek içindir. 2 Zilkâde ayının başından Zilhicce ayının onuna kadardır ki, şehvâni kuvveti kontrol edecek kuvveti eline alabilmek içindir. (Şeyh Nazım Kıbrısî, Hakdost Sohbetleri, 2004) Zira tarîkat ehli, kelime-i tevhide üç mana verdiler: Acemi için “Lâ mabude illa’llah,” orta halli için: “Lâ maksûde illa’llah” ve gelişmişler için: “Lâ mevcude illa’llah”dır. Bu makama, lâ mak­sûde illa’llah manası münasip olup, zikirde bu manayı mülâha­za etmek lâzımdır ve mülâhazaya ziyade ihtimam etmelidir. Zira ihvânda mülâhaza olmazsa fayda yoktur. Belki zarar var­dır. Zira ekseri zâkirlerin perişan olup, maksûda vâsıl olma­dıkları, zikri, gaflet üzere etmelerindendir. Kısaca makamları tekrar hatırlamak gerekirse; Velâyeti suğrâ: Büyük nebiler ve meleklerin dışında kalan velilere mahsus olarak görülen haller, Allah Teâlâ’nın isim ve sı­fatlarının gölgeleridir. Allah Teâlâ’nın isim ve sıfatlarının görünüşü­nün gölgeleri olan bu mertebenin seyridir. Velâyeti Kübrâ: Büyük nebîlere mahsus olarak görülen haller de Allah Teâlâ’nın esma ve sıfatları ile yine O’nun maksadına ait bir takım iradelerin görünüşüdür. Velâyeti Ulyâ; Melâike-i Kiram’a ait olarak görülen hallere ki, bu haller taayyünâtın[101] parçalarıdır. Bu makamlara Unsurların Sey­ri adı verilmektedir. Toprağa bağlı unsurlar bu unsurlara dâhil de­ğildir. Mürşid-i Kâmil, ihvana himmet ve merhamet murat edince, ona Velâyeti Kübra dairesi içerisinde yönelişte bulunur ve her daireye ait halleri ihvanın latifelerine himmetiyle doldurur. Bayezid-i Bestami kaddese’llâhü sırrahu’l azîzden ism-i âzamın ne olduğunu sormuşlar. Şöyle buyurmuş; “İsm-i azam’ın belirli bir sınırı yoktur. Yalnız sen kalbini her şeyden boşaltarak vah­daniyet temin et. Sonra dilediğin isimle onu zikret.” Bayezid-i Bestaminin bu sözünden şu anlaşılır. Allah Teâlâ’dan gayrısından gaybet hasıl olduktan sonra, Allah Teâlâ’nın hangi ismiyle olursa olsun, kişinin yaptığı zikir ism-i âzamdır. bu Yezid el-Bestâmî kuddise sırruhu’l-azîz buyuruyor ki; “Şeyhi olmayanın şeyhi şeytandır.” Cüneyd-i Bağdadi kuddise sırruhu’l-azîz ise; “Kimin üstadı yoksa üstadı şeytandır” Cüneyd’in bu ibaresi Bestâmî’den kapsamlıdır. Zîrâ üstâd lafzı zahir ve bâtın ilimlerinin öğretilmesini de kapsar. [smail Hakkı Bursevî, Tuhfe-i Vesimiyye, Hzl: Şeyda ÖZTÜRK, İst., 2000, s.136 Diğer bir rivayette de: “İki tane şeyhi olanın, şeyhi şeytan olur.” buyrulmuştur. Allah Teâlâ’nın aslanı Hazret-i Ali kerremallâhü vecheh buyurur ki; “Eğer beni terbiye edici olmasaydı, ben Rabbimi bilemezdim. Amîn, Yâ Muin, bi hurmeti Seyyidil mürselinGümüşhanevî, A. Z., & trc:RahmiSERİN. Camiu’l Usul Veliler ve Tarikatlarde Usul. İstanbul, 301-315 kesif ehli olmak Havas ilminde nuska ve okuma yapmadan önce manevi izin veicazet için muhakkak yapılması gerekenler. 1) 3 defaEὺźü bîllahi mineşşeyťânirracîmibismillahirraĥmanirraĥîmi 2) 1 Fatiha ve 3 İhlas okunur. Sevabı PeygamberEfendimiz sallallahü aleyhi ve sellem’e Hazreti Ali radıyallahü anh’a ve GavsulAzam Seyyid AbdulKadir Geylani Hazret’lerine hediye edilir. 3) Sonra 25defaEsteğfirullahel àẑîmi ve etûbü ileyke. 4) Sonra 1defa- İnnellâhe ve melâiketehûyüŝallûne àlânnebiyyi yâ eyyühelleźîne âmenû ŝallû àleyhi ve sellimû teslîma. 5) Sonra 21defa- Allâhümme ŝalli àlâ seyyidinâ muĥammedin veàlâ âli seyyidinâ muĥammedin biàdedi ílmike. 6) Sonra 11defa- Lâ ilâhe illâllâh. Muĥammedün rasûlüllâh. 7) Sonra 66 defaAllâhu ekber. 8) Sonra 11 defa Bismillâhirraĥmânirraĥîmi lâ ĥavle velâguvvete illâ bîllâhil àliyyil àẑîmi pazar günü 174 ya hayyu yakayyum pazartesi 1095 ya zelcelali vel ikram salı günü 556 ya rahmanü ya rahimü çarşamba 311 ya kuddusü ya mennanü perşembe 2006 ya evvelü ya ahiru ya zahiru ya batınü cuma 77 ya hüve ya allah cumartesi 127 ya ezeliyyel ezeliyyi kokular gül-sandal-ud-misk-amber-reyhan-lavanta- yasemin-defne-karanfil-safran-çörekotu-zeytinyağı KOZMİK BEDEN TEMİZLİĞİ HANGİ HASTALIKLARINŞİFA YOLUDUR? - Bir hafta boyuncaher gün sabah 0-5, 0-7 arası lavma yapılır. - Her gün sabah aç karnına 0-7, 0-9 arası meyve vesebze suları sıkılır ve içilir(Havuç, elma, kırmızı pancar) - Mide Bağırsakrahatsızlığı olanlara Havuç-Lahana-Patates-Kırmızı Pancar - Kansız olanlara Havuç-Elma-Kırmızı Pancar-Ispanak-maydanozsuları çiğden sıkılarak ve üzerine bir kaç damla zeytin yağı damlatılarak(en az 300 gr) içilir. Her gün aşağıda belirtilen şekilde zikir yapanlar, ilahi feyizlere nail olup kalpleri şeytanın ve nefsinin musallatından korunmuş olur. Cuma 1.000 defa Ya Allah Cumartesi 1.000 defa La ilahe illallah Muhammedür Rasulüllah Pazar 1.000 defa Ya Hayyu Ya Gayyum Pazartesi 1.000 defa La havle vela guvvete illa billahil aliyyil azim Salı 1.000 defa La havle vela guvvete illa billahil aliyyil azim Çarşamba 1.000 defa Esteğfirullahe ve etübü ileyh Perşembe 1.000 defa Sübhanellahi vel hamdü lillahi vela ilahe illallahü vallahü ekber Aşağıdaki salavatı günlük çeken ve vird haline getirene Efendimiz sallallahü aleyhi ve sellem şefaat eder. Dünya da ve ahirette onunla beraber olur. Essalâtü vesselâmü áleyke yâ Rasûlallâh Essalâtü vesselâmü áleyke yâ ȟabîballâh Essalâtü vesselâmü áleyke yâ nebiyyallâh Essalâtü vesselâmü áleyke yâ ĥalílallâh Essalâtü vesselâmü áleyke yâ safiyyallâh Essalâtü vesselâmü áleyke yâ veliyyellâh Essalâtü vesselâmü áleyke yâ ĥayra ĥalgillâh Essalâtü vesselâmü áleyke yâ nûra árşillâh Essalâtü vesselâmü áleyke yâ âmîne veȟyillâh Essalâtü vesselâmü áleyke yâ men zeyyenehullâh Essalâtü vesselâmü áleyke yâ men şerrafehullâh Essalâtü vesselâmü áleyke yâ men kerramehullâh Essalâtü vesselâmü áleyke yâ men ázzamehullâh Essalâtü vesselâmü áleyke yâ men állemehullâh Essalâtü vesselâmü áleyke yâ men sellemehullâh Essalâtü vesselâmü áleyke yâ meniĥtârahullâh Essalâtü vesselâmü áleyke yâ seyyidel evvelîne vel âĥırîn Essalâtü vesselâmü áleyke yâ şefîál müznibîn Essalâtü vesselâmü áleyke yâ ĥâtemennebiyyîn Essalâtü vesselâmü áleyke yâ raȟmetellilálemîn Essalâtü vesselâmü áleyke yâ imâmel müttegín Essalâtü vesselâmü áleyke yâ rasûle rabbil álemín Salavâtullâhi ve melâiketihî ve enbiyâihî ve rusulihî ve ȟameleti árşihî ve cemîí ĥalgihî álâ seyyidinâ muȟammedin ve âlâ âlihi ve saȟbihi ecmeín

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

https://twitter.com/kanaryamfenerli