28 Mart 2014 Cuma
kunut duaları
https://twitter.com/kanaryamfenerli
_/\/\____________/\/\_____________ KANARYAM █▓▒░▒▓█ FENERLİ ¯¯¯¯¯¯\/\/¯¯¯¯¯¯¯¯¯\/\/¯¯¯¯¯¯¯¯¯
Kunut için ellerin kaldırılması yeterlidir. Aşağı salınması gerekmez. Salınırsa da namaza zarar vermez.
اَللَّهُمَّ إِنَّا نَسْتَعِينُكَ وَ نَسْتَغْفِرُكَ وَ نَسْتَهْدِيكَ، وَ نُؤْمِنُ بِكَ وَ نَتُوبُ اِلَيْكَ
وَ نَتَوَكَّلُ عَلَيْكَ وَنُثْنِى عَلَيْك اْلخَيْرَ كُلَّهُ نَشْكُرُكَ وَ لاَ نَكْفُرُكَ، وَ نَخْلَعُ وَ نَتْرُكُ مَنْ يَفْجُرُكَ
Allâhümme innâ nesteînüke ve nestağfirüke ve nestehdik. Ve nü’minü bike ve netûbü ileyk. Ve netevekkelü aleyke ve nüsni aleykel-hayra küllehü neşkürüke ve lâ nekfürüke ve nahleu ve netrükü men yefcürük.
Kunut Duaları Türkçesi
Allahım! Senden yardım isteriz, günahlarımızı bağışlamanı isteriz, razı olduğun şeylere hidayet etmeni isteriz. Sana inanırız, sana tevbe ederiz. Sana güveniriz. Bize verdiğin bütün nimetleri bilerek seni hayır ile öğeriz. Sana şükrederiz. Hiçbir nimetini inkar etmez ve onları başkasından bilmeyiz. Nimetlerini inkar eden ve sana karşı geleni bırakırız.
للَّهُمَّ اِيَّاكَ نَعْبُدُ وَ لَكَ نُصَلِّى وَ نَسْجُدُ، وَ اِلَيْكَ نَسعْىَ وَ نَحْفِدُ
نَرْجُو رَحْمَتَكَ وَ نَخْشَى عَذَابَكَ، اِنَّ عَذَابَكَ بِاْلكُفَّارِ مُلْحِقٌ
Allâhümme iyyâke na’büdü ve leke nüsalli ve nescüdü ve ileyke nes’a ve nahfidü nercû rahmeteke ve nahşâ azâbeke inne azâbeke bilküffâri mülhık.
Allahım! Biz yalnız sana kulluk ederiz. Namazı yalnız senin için kılarız, ancak sana secde ederiz. Yalnız sana koşar ve sana yaklaştıracak şeyleri kazanmaya çalışırız. İbadetlerini sevinçle yaparız. Rahmetinin devamını ve çoğalmasını dileriz. Azabından korkarız, şüphesiz senin azabın kafirlere ve inançsızlara ulaşır.
Şafii mezhebinde okunan kunut duası:
“Allahümmehdina fîmen hedeyte. Ve âfinâ fimen âfeyte. Ve tevellena fimen tevelleyte. Ve bariklena fîma â’tayte. Ve kınâ şerra mâ kadayte. Feinneke takdî velâ yukdâ âleyke. Ve innehu lâ yezillü men vâleyte. Velâ yeizzü men âdeyte. Tebârekte Rabbenâ ve teâleyte. Felekel hamdu âla ma kadayte. Nestağfirüke we netubu ileyke. Ve sallallahu âla seyyiddina Muhammedin ve âla alihi ve sahbihi ve sellem.”
“Allah’ım, hidayet ettiklerinin yoluna bizi de hidâyet et. Allah’ım, âfiyet ver. Dost edindiklerinle beraber bizi de dost edin. Verdiğin şeyleri bize mübârek eyle. Hükmettiğin şeylerin şerrinden bizi koru. Şüphesiz Sen hüküm verirsin, fakat kimse sana hüküm veremez. Senin sevdiklerin zelil olmaz. Senin düşman oldukların ise aslâ aziz olmaz. Rabbimiz sen mübarek ve yücesin. Allah’ın Rasulü Muhammed’e salat ve selam olsun”.
ŞAFİÎLERİN KUNUT DUÂSI
Şafiiler bu duâya ilâveten şu cümleyi de okurlar:
“Feleke’l-hamdü alâ mâ gadayte estağfiruke ve etûbü ileyke ve sallallahü alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âlihî ve sahbihî ve sellim.”
Mânâsı: “Allah’ım! Hükmettiğin her şeyle ilgili olarak hamd Sana mahsustur. Sana istiğfar ediyoruz. Sana tövbe ediyoruz. Efendimiz Muhammed’e (asm), O’nun (asm) âl ve ashabına salât ve selâm olsun.”
-el-Kâsânî, Bedâyiu’s-Sanâyî, Beyrut 1402/1982, I, 273, 274; İbnu’l-Hümâm, Fethu’l Kadîr, Mısır 1398/ 1970; İbn Abidîn, Reddü’l-Muhtâr, İstanbul 1984, II, 10 vd.).
Hz. Peygamber’in değişik zamanlarda ve namazlarda değişik kunut dualarını okuduğuna ait hadisler vardır. Ancak Ebu Hanîfe’ye göre Kunut, farz namazlarda geçici bir süre için okunmuş fakat daha sonra nesholunmuştur.
Kunut duaları Vitir’den başka namazlarda okunmaz. Ancak bir fitne, belâ, musîbet olduğu zamanlarda sabah namazının farzında da okunabilir.
İmam Şafiî ve İmam Mâlik’e göre sabah namazının farzında rükû ile secde arasında kıyam halinde kunut duası okunur. Bu Mâlikîlerde müstehab Şâfiîlerde ise sünnettir.
Kunut duasını bilmeyen kimse yalnız “Rabbenâ âtinâfi’d-dünyâ haseneten vefî’l-âhireti haseneten ve kınâ azâbe’n-nâr” (el-Bakara, 2/201) duasını okur. Anlamı: “Rabbimiz! Bize dünyada da iyiliği, âhirette de iyiliği ver. Ve bizi cehennem azabından koru”. Üç defa; “Allâhümmeğfirlî (Allah’ım beni bağışla)” veya üç defa; Ya Rabbî (Ey Rabbim)” demesi de câizdir.
Hz. Ali’nin oğlu Hasan; “Rasûlüllah (s.a.s) vitirde okuyacağım kelimeleri bana öğretti” demiş ve şu duayı nakletmiştir: “Allâhümme’hdinî fi men hedeyte ve âfinîfi men âfeyte vet evellenîfi men tevelleyte ve bârik lîfi mâ e’tayte ve kınî şerra mâ kadayte fe inneke takdî ve lâ yukdâ aleyke ve innehû lâ yezillü men vâleyte ve lâyeızzü men âdeyte tebârekte Rabbenâ ve teâleyte, ve sallâ’llâhü alâ’n-Nebiyyi Muhammed” (Ebû Dâvud, Vitr, 5; Tirmizî, Vıtr, 10; Nesaî, Kıyâmü’l-leyl, 51; İbn Mâce, İkâme, 117; Dârimî, Salât, 214). Anlamı: “Allah’ım, hidayet ettiklerinin yoluna beni de hidâyet et. Allah’ım, âfiyet ver. Dost edindiklerinle beraber beni de dost edin. Verdiğin şeyleri bana mübârek eyle. Hükmettiğin şeylerin şerrinden beni koru. Şüphesiz Sen hüküm verirsin, fakat kimse sana hüküm veremez. Senin sevdiklerin zelil olmaz. Senin düşman oldukların ise aslâ aziz olmaz. Rabbimiz sen mübarek ve yücesin. Allah’ın Rasulü Muhammed’e salat ve selam olsun”.
Hanbelîler kunut duâsına bu duâ ile başlamakla berâber, daha uzunca yaparlar. Onlara göre kunut duâsının devamı şöyledir:
“Allahümme’hdinâ fîmen hedeyte ve âfinâ fîmen âfeyte ve tevellenâ fîmen tevelleyte ve bârik lenâ fîmâ a’tayte ve kınâ şerra mâ gadayte inneke sübhâneke takdî velâ yukdâ aleyke innehû lâ yezillü men vâleyte velâ ye’ızzü men âdeyte tebârekte Rabbenâ ve teâleyte. Allahümme innâ ne’ûzü biridâke min sehatike ve biafvike min ukûbetike ve bike minke lâ nuhsî senâen aleyke ente kemâ esneyte alâ nefsike.”
Mânâsı: “Allah’ım! Hidâyet buyurduğun kimseler içinde bize de hidâyet nasip eyle! Âfiyet verdiğin kimseler içinde bize de âfiyet ihsan eyle! Kendisine dostluk gösterdiğin kimseler içinde bize de dostlukta bulun! Verdiğin şeylerde bize bereket nasip et ve onları bizim için hayırlı kıl! Hükmettiğin kazâların şerrinden bizi koru! Şüphesiz ki Sen, noksanlıklardan münezzeh olup her şeye hükmedersin. Ve Sana karşı da hükmedilemez. Üstün kıldığın kimse hor ve zelîl olmaz. Alçalttığın kimse de şeref ve izzet bulamaz. Sen kutlusun Rabbimiz, Sen yücesin. Allah’ım! Biz, gazabından rızâna sığınırız. Cezândan affına sığınırız. Seni hakkıyla övemeyiz. Sen Kendini övdüğün gibisin.”
Bu duaların yerine Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellemin Ali radıyallahu anh’a öğrettiği şu duanın da okunması tavsiye edilir:
اللَّهُمَّ اهْدِنيِ فِيمَنْ هَدَيْتَ وَعَافِنيِ فِيمَنْ عَافَيْتَ وَتَوَلَّنِي فِيمَنْ تَوَلَّيْتَ وَباَرِكْ ليِ فِيماَ أَعْطَيْتَ وَ قِنيِ شَرَّ ماَ قَضَيْتَ فَإِنَّكَ تَقْضِي وَلاَ
يُقْضَي عَلَيْكَ وَإنَّهُ لاَ يَذِلُّ مَنْ وَالَيْتَ تَبَارَكْتَ رَبَّناَ وَتَعَالَيْتَ
Allâhümme’hdinî fîmen hedeyt. Ve âfinî fîmen âfeyt. Ve tevellenî fîmen tevelleyt. Ve bârik lî fîmâ a’dayt. Ve qınî şerra mâ qadayt. Fe inneke taqdî ve lâ yuqdâ aleyk. Ve innehû lâ yezillu men vâleyt. Tebârakte rabbenâ ve teâleyt.
ANLAMI: “Ey Allahım! Hidayet verdiğin kimseler içerisinde bana da hidayet ver. Afiyet verdiğin kimseler içerisinde bana da afiyet ver. Sevdiğin kimseler içerisinde beni de sev. Bana verdiğin şeylerde bereket ver. Takdir ettiklerinin şerrinden beni koru. Senin velisi olduğun kimse alçalmaz. Sen kutlu ve yücesin ey Rabbimiz.” (Tirmizi, Salât, 341)
Vitir namazı dışında kunût okunması, tartışmalıdır:
a) Olağan Zamanlarda Sabah Namazında Kunût Okumak: Şafiî ve Hanbelî Mezheplerine göre, sabah namazında, 2. rekatın rükûsundan doğrulduktan sonra da kunût duası okumak sünnettir, cemaatte seslice okunur; Malikîlere müstehaptır. Hanefi Mezhebi'ne göre ise, olağan zamanlarda sabah namazında kunût okumak mekruhtur; çünkü Hz.Peygamber (s.a.) sabah kunûtunu olağanüstü zamanlarda okumuştur. Sabah namazında kunût duasını okuyan Şafiî veya Malikî bir imama uyan Hanefiğ, susup sessizce bekleyebileceği gibi, içinden kunût duasını da okuyabilir.
b) Olağanüstü Zamanlarda Sabah Namazında Kunût Okumak: Hanefilere göre, vitir dışında, sıkıntı, fitne ve belâ gibi felaket zamanlarında, sadece imam için ve yalnızca sabah namazında kunût okumak sünnettir; münferid ise kunût okumaz. Bu durumda kunût, ikinci rekatte kavme (rüku kalkışı) durumunda okunur. Muktedi (imama uyan), kunûtun okunması sırasında susar, kıraatin açıktan yapılması durumunda sadece "âmîn" der. Şafiî Mezhebi'ne göre ise, felaket zamanlarında bütün namazlarda ve seslice kunût duası okunabilir.
Caferî Mezhebi'ne göre, farz namazlarda kunût okumak müstehaptır, açık okuyuşlu namazlarda bu daha da güçlenir. 2. rekatte, kırati bitirdikten sonra okunur. Nafile namazlarda da okunması müstehaptır. Belli bir duası yoktur, kolay gelen zikir ve dualar olabilir.
Vitir namazı vacip bir namazdır. Vitir namazının üçüncü rekatında okunan kunut dualarını da okumak vaciptir. Unutarak veya yanılarak kunut dualarının herhangi birini okumadığınız taktirde sehiv secdesi yapmanız gerekmektedir. Eğer ki bu duaların birini veya her ikisini de bilmiyor iseniz aşağıda ki yollara baş vurabilirsiniz. Kasıtlı olarak bu iki duadan birinin terk edilmesi caiz olmaz.
Kunut Dualarını Bilmeyenler Ne Yapmalı?
Kunut duasını bilmeyen kişiler şu yolları izlemelidir:
1- Sadece “Rabbenâ Âtinâ” (Bakara suresi, 201. ayet) ayeti kerimesini okuyabilir.
2- Üç defa “Allahümme’ğfirli” de diyebilir.
3- Üç defa “Yâ Rabbî” demesi de caizdir.
"Ey Ebu Bekrin kızı! Sana diğer duaları da içinde toplayan duaları söyleyeyim mi? Şöyle dua et:
Arapça Okunuşu: “Allâhumme inni eselüke minel hayri kullihi âcilihi ve êcilihi mâ alimtu minhu ve mâ lem ealem Allâhumme inni eselükel cennete ve mâ karrabe ileyhâ min kavlin ve amelin Allâhumme inni eselüke mimmâ seeleke rasûlüke ve eûzubike mimmesteâze bike minhu rasûleke Allâhumme mâ kadayte li fecal âkıbetehû ruşdâ”
Türkçe Manası: "Ey Rabbim! Senden bildiğim ve bilmediğim hayrın hem çabuk, hem geç olanını istiyorum. Ey Rabbim Resulünün senden istediğini istiyorum, Resulünün sana sığındığı şeyden ben de sana sığınıyorum. Allah'ım benim için kaza ettiğin şeyin akıbetini doğru yola ulaştır." (İbn Mâce, Duâ, 4.)
Allahümmehdina fiymen hedeyte Şafii Mezhebinde okunan kunut duasının Okunduğu yer;Şafii mezhebinde kunut eb'ad (kuvvetli) sünnetlerdendir. Terkedildiğinde sehiv secdesi gerekir. Bu kunut sabah namazının farzının ikinci rekatinde rükudan kalktıktan sonra, ayakta okunur. Ayrıca vitir namazını ramazan ayında cemaatle kılmak ve bu ayın ikinci yarısında vitrin son rek'atında Kunut duası okumak da sünnettir.Kunut, Allah'a övgü ve duayı kapsayan bütün sözlerdir. Ancak sünnet olanı, yüce Peygamberimiz'den nakledilen duaları okum aktır.Tek başına namaz kılan kişi bu duayı okurken tekil zamirleriyle okumalıdır. Şöyle ki: "İhdinâ ve âfinâ" şeklinde değil de, "ihdinî ve âfinî" şeklinde telaffuz ederek duayı kendi şahsı için yapmalıdır. Yalnız "tebârekte rabbenâ" cümlesindeki çoğul zamirini tekile çevirmemeli, yani "tebârekte rabbî" dememelidir. İmam ise duaların tamamını çoğul zamiri ile okumalı, meselâ "ihdinî ve âfinî" şeklinde değil de, "ihdinâ ve âfinâ" şeklinde okumalıdır. İmamın kıldığı namaz kaza olsa bile Kunut'u sesli okuması sünnettir. Tek başına vitir namazını kılan kişinin kıldığı bu namaz eda olsa bile Kunut duasını sessizce okuması sünnettir. İmama uyarak namaz kılmakta olan kişiye gelince o, ellerini açarak semaya kaldırmalı ve imamın okuduğu dualara âmin demelidir.Namaz kılan kişi, Kunut'un bir kısmını okumazsa, bunun için sehiv secdesi yapması gerekir. Sabah namazında Hanefî mezhebindeki bir imama tâbi olarak namaz kılan Şafiî mezhebindeki bir kişinin selâmdan sonra sehiv secdesi yapması sünnettir. Musibetvari şiddet olaylarının vuku bulması, felâket ve mihnetlerin başa gelmesi zamanlarında, bütün vakit namazlarında Kunut duası okunabilir.Hanefî mezhebine göre ise bu gibi durumlarda sadece sabah namazında Kunut duası okunabilir. Diğer vakit namazlarında okunmaz.Bu durumda imam da tek başına namaz kılan kişi de -namazları sessiz kıraatli namazlardan olsa bile- Kunut duasını sesli okurlar. İmama uyarak namaz kılmakta olan kişi ise, imamın duasına karşılık âmin der. Bu durumda Kunut'un bir kısmı okunmazsa, sehiv secdesi gerekmez. Şafiî mezhebine mensup bir imamın arkasında sabah namazını kılmakta olan Hanefî mezhebine mensup bir kişi, ikinci rek'atın rükûundan sonra Kunut duasını okumaya başlayan imamını, ellerini yan taraflarına salmış vaziyette susarak dinler. (İbn Âbidîn, Reddü'l-Muhtâr, 2/9,)sabah namazının sünnetinde okunmaz.
Veccehtu duası her namazda tekbirden sonra okunur.(şafii mezhebinde) Veccehtu duasından önce besmele çekilmez.
Allahümmehdina fiymen hedeyte şafii kunut duasını bilmeyen ne okur?sorularlaislamiyet:Şafiilere göre sabah namazında kunut duası bilmeyen onun yerine rabbena atina ile başlayan duayı okursa kabul olurmu?
cevap:Kunut duasını bilmeyen kimse yalnız "Rabbenâ âtinâfi'd-dünyâ haseneten vefî'l-âhireti haseneten ve kınâ azâbe'n-nâr" (el-Bakara, 2/201) duasını okur. Anlamı: "Rabbimiz! Bize dünyada da iyiliği, âhirette de iyiliği ver. Ve bizi cehennem azabından koru". Üç defa; "Allâhümmeğfirlî (Allah'ım beni bağışla)" veya üç defa; Ya Rabbî (Ey Rabbim)" demesi de câizdir.
İmam-ı a'zam hazretlerine göre, vitir de, Kunut okumak da vacibdir. (Redd-ül-muhtar)
Rükûda kunut dualarını okumadığını hatırlayan kimse, artık geri dönmez, namazın sonunda secde-i sehv yapar; ama zamm-ı sureyi okumadığını hatırlarsa geri döner. Zamm-ı sureyi okur ve rükû yapar. Önceki yaptığı rükû geçersiz sayılır. Rükû etmeyip secdeye giderse, namazı bozulur; çünkü kıraatten sonra rükûa gitmek farzdır.
Vitir, Ramazan ayında imamla kılınırken, imam, unuttuğu kunutları okumak için geri dönüp kunutları okurken, başka biri imama uysa, bu rekâta yetişmiş sayılmaz; çünkü rükûu kaçırmıştır.
son rekâtta zamm-ı sureyi okumayı unutup, kunut tekbiri alan kimse, kunut dualarını okurken hatırlarsa,-Unutulan zamm-ı sureyi okur, sonra tekrar kunut tekbiri alıp kunut dualarını okur. Vacib olan zammı sureyi geciktirdiği için secde-i sehv de gerekir.
Kunut tekbirin namaz içerisinde niçin ve nasıl hâsıl olduğuna dair çeşitli rivayetler bulunmaktadır. Mesela İbrahim Hakkı Bursevî Hazretlerinin Ruhu’l Beyan isimli eserinde konuyla alakalı şöyle bir hadise rivayet edilmektedir:
“Miraç gecesi Hz.Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve sellem) Efendimiz Sidretü’l Münteha’da namaz kılarken üçüncü rekâtta İlâhî rahmet ve nur tecelli etti. Peygamberimiz (Sallallahu Aleyhi ve sellem) o nur içinde kaldı. Ve kendinden geçmiş vaziyette elleri çözüldü. Sonunda ellerini kaldırarak tekbir aldı. İşte bu şekilde kunut tekbiri hasıl olmuştur.”Ruhu’l Beyan, 4/413
Başka rivayetlerde ise Hz.Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve sellem) Efendimizin üçüncü rekatta rükua gideceği vakit cehennemi gördüğü ve bu nedenle kendisinden geçip ellerinin çözülüverdiği, bu hal ile birlikte kendine gelip tekbir alarak kunut dualarını okuyup Cehennemden ve Cehennem ehlinden Allah Teala’ya sığındığı bahsi geçmektedir.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
https://twitter.com/kanaryamfenerli